Siteye Eklenen Tüm Yazılar

"21 yıl neredeyse doldu... Eşim görüşüme gelirken bir trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi. "

,

              Merhaba. 

Satırlarıma başlarken iyi ve sağlıklı olmanızı diliyorum. Ve tüm çalışmalarınızda üstün başarılar diliyorum. Daha önce sizlere bir name yollamıştım. Ardından ailem tarafından o namenin sizlere ulaşıp ulaşmadığını öğrenmek amaçlı bilgi istedim. O name sizlere ulaşmış dediler, yalnız bulunduğum koşullardan dolayı bazen iletişim sorunu yaşıyorum. 

Tutsak yazar Adnan Öztel'den mektup var. " Yolladığınız üç kitabı da aldım. Teşekkürler… "

10.10.2024

Sevgili Adil Okay,

              Yolladığınız üç kitabı da aldım. Teşekkürler… İkisi sizin tiyatro oyununuzdu. Tiyatro oyunu yazdığınızı bilmiyordum. On parmağınızda on marifet. Yaratıcı, çalışkan bir insansınız. Sizi kutluyor, çalışmalarınızın devamını diliyorum. 

"Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde 2021’den bu yana tek bir siyasi mapusa bile şartlı tahliye hakkı tanımamıştır."

14.10.2024

Sayın Görülmüştür Ekibi’nin Sorumlularına,

              TJA (Tevgera Jinen Azad) dönem sözcüsü olarak 30 yılla cezalandırılarak hapsedildiğimden (2021) bu yana tecride karşı mücadele etmeye devam ediyoruz.

Sincan kadın hapishanesinde "Tahliye edilmeyen bu kadınlar; yaşamları şiir olan şair kadınlar, hayatları film olan senarist kadınlar, sanatsal bir yaşam inşa etme iddiası olan sanatçı kadınlar…”

“Bulunduğum Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde şimdiye kadar 5 (beş) politik Kürd tutsak verilen cezaların tamamını bitirerek mevcut sisteme rağmen tahliye olmayı başardılar. Şimdi ise 5 (beş)’i 30 yıldır (uzatmalarla birlikte 31 yıl oldu) cezaevinde olan toplamda 10 arkadaşımızın tahliyeleri engelleniyor.

Antalya hapishanesine yolladığımız kitaplar ulaşmış: "Tam yeni bir dava ile uğraşırken kargonuz geldi. "

“Göndermiş olduğunuz kitapları aldım. Elime ulaştı. Benim için bir sürpriz olsa da çok mutlu olduğumu belirtmek isterim. (…) Tam yeni bir dava ile uğraşırken kargonuz geldi. Bahsettiğim dava: geçen yıl başlayan açlık grevleri ile ilgili. Açlık grevine girdiğimiz için 80’den fazla arkadaşımıza (Manavgat S Tipi, Antalya S Tipi, Antalya T Güvenlik’te bulunanlar) “Örgüt üyeliği”nden iddianame hazırlanıp Ağır Ceza’ya gönderilerek mahkeme açılmış.”

Muhammed İLGÜN

Yüksek Güvenlikli Hapishane C1-24

Yazar Adil Okay son yayınlanan "Uzaklara Bakamamak" adlı eserine ilişkin sorularımızı yanıtladı

Uzaklara bakamayanların hikayesi

  • Kitaba Önce "Ben bir duvar fotoğrafıyım mahpus damında…" adını vermeyi düşünmüştüm. Ancak oyunu taslak halinde okuyan arkadaşlardan, eski tutsaklardan gelen öneriler arasından bu başlığı seçtim. Sokaklara çıkmıyor büyük çoğunluk. Ama "Ben çıkana kadar büyüme e mi…" diyorsunuz, kulak kabartıyorlar, "Uzaklara bakamıyorlar" diyorsunuz, ne diyor bu adam diye merak ediyorlar.

ERDOĞAN ALAYUMAT

ESENYURT BELEDİYESİNE KAYYUM ATANDI... SES ÇIKARMAZSAK SIRA BİZE GELECEK......


Tabi bu ilk değildi. Onlarca belediyeye kayyum atanmıştı. Örneğin yerine kayyum atanan önceki dönem Diyarbakır Belediye eş başkanı Selçuk Mızraklı yıllardır zindanda.
Sonraki süreçte halk kayyuma gerekli yanıtı verdi.
Ama düzmece suçlamalarla hapse atılan Dr. Mızraklı halen tutsak.

Son Seçimlerden sonra ise önce Van'da sonra Hakkari'de halkın iradesi yok sayıldı. Van'a kayyum atanması kolektif örgütlü bir direniş sonucu engellendi.
Ama Hakkari'de halkın iradesi tüm protestolara rağmen gasp edildi.

Beş yılda 2 bin 258, geçen yıl 522 hasta mahpus öldü: 'Ağır hasta mahpuslar derhal serbest bırakılmalı'

Cezaevlerinde 2018-2023 yılları arasında 2258, 2023 yılında ise 522 mahpus öldüğüne dikkat çeken Van- Hakkari Tabip Odası, ağır hasta mahpusların derhal serbest bırakılmasını, Adli Tıp Kurumu'nun tek yetkili merci olmaktan çıkarılmasını istedi.

 

Zelal Sahidenur SARİ

VAN - Van-Hakkari Tabip Odası, cezaevlerinde yaşanan sağlık ve yaşam hakkı ihlallerine ilişkin Odalar İş Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Açıklamayı, eski Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Doktor Hüseyin Yaviç okudu.

"S ve Y tipi yüksek güvenlikli hapishaneler: Tecrit insan hakları ihlalidir"

11.10.2024

Türkiye'deki ceza infaz sistemi içerisinde mahpusların haklarını savunmayı, hapishanelerdeki insan hakları ihlallerini izlemeyi ve bu ihlalleri raporlayarak çözüm yolları geliştirmeyi amaçlayan CİSST (Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği) temsilcisiyle S ve Y tipi yüksek güvenlikli hapishanelerdeki tecrit koşulları ve insan hakları ihlalleri üzerine kapsamlı bir değerlendirme yaptık.

(...)

İçerideki sağlık sorunları ağırlaşıyor

Hastalıklarımızı söyleme biçimimizle dalga geçiyor! Bildiğin aşağılıyor! Görevi tedavi etmek olan kadın doktor Kürtlüğümüzü aşağılıyor. Sağlık Bakanlığı’na başvuruda bulundum. Uzun süredir zaten tedavilerimiz yapılmıyordu

Hüseyin Aykol

Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan kıdemli mahpuslardan Adnan Öztel, sağlığıyla ilgili sorunlarını dile getirdiği 10 Ekim 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor:

Serdar Sürücü'den mektup var: "Ablam Zuhal Sürücü- Bakırköy’den İzmir Şakran Kadın Kapalı’ya sürgün edildi"

Merhaba Sevgili Adil OKAY, Ezgi BAKÇAY, Özcan YAMAN,

              Çok iyi olmanızı dileriz. Gönderdiğiniz posta da gelmişti. SINIRSIZ KÜTÜPHANE sergisi için bir katkı yapamasak da çok güzel geçtiğine eminiz. Elinize sağlık. Kitaplar için de teşekkürler. 

Ömer Özdurak'tan mektup var: "Gönderdiğiniz dört kitap elime geçti.

"Çizim kalemleri ve boyalar yasak artık. Normal tükenmez kalemler bile sınırlı. İçerisi gün geçtikçe sıkılaştırılıyor."

29 Eylül 2024

Merhaba Adil abi,

İyi olmanız dileğiyle selam ve sevgilerimi yolluyorum. 

Abi gönderdiğiniz dört kitap elime geçti. Çok teşekkür ederim. Kız kardeşimin size yollaması gereken 2 kitabım umarım elinize ulaşmıştır. Geçen sordum ve yollamayı unutmuştu. Dışarının iş-güç hali unutturuyor bu tür şeyleri.

Didem Akman'dan mektup var: "Tek yüzümüzü güldüren direnişler. Her şeyin çaresi o…"

30.09.2024

Sevgili Adil Okay Merhaba,

              Selam ve sevgilerimi iletiyorum. Umarım iyisinizdir. Ben, bizler iyiyiz. Bu da rutin tabir gerçi, ülke-dünya ne haldeyse biz de öyle oluyoruz. Bir yanda bitmeyen İsrail saldırganlığı; bir yanda ülkedeki açlık yokluk, öldürülen çocuklarımız… Haliyle biraz ülke, biraz dünya gibiyiz demek daha doğru olacak herhalde. 

50 OTOĞRAFÇI İLE 50 MAHPUSUN ORTAK SERGİSİ: "SUS-MA ! İÇERİDE DIŞARIDA SANSÜR VE OTO-SANSÜR"

SUS-MA !
İÇERİDE DIŞARIDA SANSÜR VE OTO-SANSÜR
 
Ülkemizde siyasal iklim giderek daha da kararıyor. Büyük bedeller verilerek kazanılan demokratik hak ve özgürlükler her geçen gün daha da daralıyor. Yaratılan dehşet ikliminden politik mahpuslar ve muhalif sanatçılar gibi dezavantajlı gruplar da etkileniyor. Bu koşullarda makro ve mikro iktidarların bazen artan bazen azalan oranda -on yıllardır- uyguladığı sansür, yaratıcılığa ket vuruyor. Toplumun nefes borularından en önemlisi “sanat” üretimi güdükleşiyor.