Siteye Eklenen Tüm Yazılar

İHD: Burcu Koçlu serbest bırakılsın!

Bu haftaki F oturması eyleminde BDSP'li hasta tutsak Burcu Koçlu'ya özgürlük istendi.

İHD Cezaevi Komisyonu her hafta düzenlediği F eyleminde, hasta tutsak Burcu Koçlu'nun serbest bırakılmasını istedi.

Eylemin açılış konuşmasında 88 haftadır seslerini duyurmaya çalıştıklarını söyleyen insan hakları savunucuları, sistemin siyasi mahpusların ölümünü istediğini ifade ettiler. “Burcu Koçlu serbest bırakılsın!”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!” sloganlarının atıldığı eyleme HDP Eşbaşkanı Sabahat Tuncel ve TUAD da destek verdiler.

Hepsi Özgürleşene Dek Hepimiz Tutsağız!

BİRGÜN TÜM ZİNDANLAR YIKILIR

BASTİLLE’İ UNUTMA!

ÇHD İSTANBUL ŞUBESİ olarak İSTANBUL FORUMLAR KOORDİNASYONU bünyesinde oluşturulan SİYASİ TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK ÇALIŞMA GRUBU ile birlikte 24 Kasım Pazar günü saat 13.00’te İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Konferans Salonu'nda, İstanbul'daki direniş forumlarının bir araya geleceği adalet ve özgürlük temalı bir "İSTANBUL FORUMU" düzenliyoruz.

Adalet ve Özgürlük İçin…

Duruşma sonrası ziyaretime gelen avukatlarım Ali Sarısoy, yeni bir hukuk mücadelesine hazır olup, olmadığımı sordu. Yanıtım çok net oldu: “Ben hazırım! Ya sen, ya siz?”

22 Kasım 2013

Günlerdir kafama takılan bir soruya yanıt arıyorum!

10. ACM heyeti bir hukuk cinayeti olan kararını verirken hangi maddi delilleri değerlendirmiş, kararlarını hangi maddi kanıtlara dayandırmıştır?

4 Kasım 2013 tarihinde görülen duruşmada verdikleri karar ne bu soruların, ne de başka soruların yanıtını vermekten çok uzak olmanın yanı sıra…

Tutsaklara baskı, görüşçüye gözaltı

İzmir'de tutsaklar ring aracında darp edildi. Bir ziyaretçi ise sokak ortasında gözaltına alındı.

İzmir’de Ferhat Demirtaş’ın görüşçüsüne yönelik gözaltı saldırısı bir basın toplantısı ile protesto edildi. Bugün İzmir İnsan Hakları Derneği’nde gerçekleştirilen basın toplantısında Neriman Birlikler yaşadığı gözaltı sürecini aktardı.

'Avukatım/Meslektaşım Derhâl Serbest Bırakılsın!'

Değerli Dostumuz, Müvekkilimiz, Meslektaşımız;

Çağdaş Hukukçular Derneği’ni, 1974 yılından bu yana sürdürdüğü meslek, onur ve adalet mücadelesinden tanıyorsunuz.

Genel Başkanımızın da aralarında bulunduğu dokuzu tutuklu yirmi iki üyemiz hakkında açılan davanın ilk duruşması 24-25-26 Aralık 2013 tarihinde Silivri Hapishane Yerleşkesi Duruşma Salonu’nda başlıyor.

Gezi tutsaklarına tahliye yok!

Gezi Parkı eylemlerine destek için İzmir’de yapılan protestolar sonrasında haklarında dava açılan 3'ü tutuklu 4 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye kararı çıkmadı...

Gezi Parkı eylemlerine destek için İzmir’de yapılan protestolar sonrasında MLSPB örgütüne üye oldukları iddiasıyla örgüt adına suç işlemek, kamu malına zarar vermek ve polise mukavemet etmek suçlarından; Savaş Karakuş’un tutuksuz Görüş Atıcı, Yasin Sünger ve Orhan Yıldız’ın ise tutuklu yargılandığı ilk duruşmadan beraat çıkmadı.

Hapishanede ceza üstüne ceza

Şakran Cezaevi'nde kalan tutsak Mehmet Şerif Öner, sağlık sorunlarının çözümü konusunda devletin harekete geçmesi için açlık grevine başladı.

Şakran Hapishanesi’nde PKK davasından ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla yatan Mehmet Şerif Öner yakalandığında, trafik kazasından kaynaklı kaval kemiği kırık, diz kapağı alınmış haldeydi. Hapishanede Öneri’in sağlık koşulları çok daha kötüleşiyor. Babası Ömer Öner 20 Kasım saat 11.30’da İzmir İHD şubesinde, oğlunun durumu üzerine bir basın toplantısı yaptı.

Açlık grevindeki hasta tutukluya sürgün

PKK hükümlüsü Ergin Aktaş ileri derece mide ülseri hastası ve iki eli de yok. Aktaş hakkında Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda, "Ağır hastalık nedeniyle cezaevinde tek başına yaşamını sürdüremez” denildi. Terörle Mücadele Şubesi’nin hazırladığı “Toplum güvenliği raporu” nedeniyle tahliye edilemeyen Aktaş tedavi adı altında  diğer ağır hasta tutuklularla birlikte  gönderildiği Metris R Tipi Cezaevi'nde kaderine terk edildi.

Demir Kapı, Kör Pencere, Yastığım, Ranzam, Zincirim

Cezaevi yangınlarının ortaya çıkardığı bilinç bulanıklığı, aslında hepimizin parça parça yandığını gösteriyor. Bu yangınlarda sorumluluğu yanan insanlara yüklemek akil düşünebilme yetisinin kalmadığını gösterir.

Cezaevleri, ezaevleri olarak örülme sürecinde, aslında zannettiğimizden çok farklı bir şeyi anlattı bize. Adaletten, hukuktan ziyade; elimizle ateşe attığımızı, başkasını “hapsederek” güvene aldığımızı zannettiğimiz kendimizi anlattı. Özellikle 2011 ve 2012 yıllarında cezaevlerinden ateşler yükseldi. Yanan cezaevleri değil, geri kalanın suretiydi.