Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Üniversiteliler “pişman olmamış” diye tahliye edilmedi

Siyasi suçtan hükümlü olan üniversite öğrencisi kadın mahpuslara, çok kitap okudukları ve pişmanlık göstermedikleri için “iyi halli olmadıklarına” karar verildiğinden çıkacakları tarihten bir gün önce tahliye edilmeyecekleri bildirildi.

Ayça Söylemez

İstanbul - BİA Haber Merkezi

13 Ocak 2021, Çarşamba 13:13

Mersin Cezaevi izleme koordinasyonu kuruldu

Mersin Cezaevi İzleme Koordinasyonu, kuruluşunu düzenlediği basın toplantısıyla deklare etti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesinde gerçekleşen açıklamaya koordinasyon üyesi sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Açıklamada konuşan Cezaevi İzleme Koordinasyonu Yürütme Kurulu üyesi Av.Bedri Kuran, cezaevlerindeki hak ihlallerinin pandemi sürecinde arttığını söyledi.

"Türkiye'nin yeni gerçeği, yeni normali"

Soruşturma dosyasındaki gizlilik sebebiyle, 7 Ocak 2021’de kabul edilen Kobane iddianamesinden önce bizlerin ve avukatlarımızın dosya içeriğine erişebilmesi mümkün olmadığı için tam olarak neyle suçlandığımızı bilmeden 104 gün geçirdik.

12 Ocak 2021, Salı - İstanbul - BİA Haber Merkezi

Sabaha karşı evimin polislerce basılmasının, gözaltına alınmamın ve sonrasında tutuklanmamın üzerinden 110 gün geçti.  110 gündür ailemden, arkadaşlarımdan, dostlarımdan, işimden ve elbette özgürlüğümden mahrumum.

Pandemi ve Hapishanede Annelerle Çocuklar: 4 Yıldır Çocuğu Çiğdem Arjin'le Birlikte Hapiste olan Gazel Bulut ile Söyleşi

Tüm ülke bir hapishaneye dönüştürülmüşken, pandemiyle beraber hemen herkes de bizzat somut bir tutsaklık yaşamış, deneyimlemiş oldu.  Duvarın öte yanıyla bu yanı arasında pek bir farkın kalmadığı böylesi bir dönemde, en benzer olan noktalardan biri de, elbette cinsiyetçi politikalar ve uygulamalardır. Kasım 2019 itibariyle 800’den fazla çocuk anneleriyle beraber hapishanedeler. Çocuklara ceza çektirilirken anneler de çocuklarının acısı ile daha ağır ve ayrıca cezalandırılıyor, pandemi ile de bu daha da artıyor.

Kölehane mi, hapishane mi?: "Görülmüştür"

Kelimelerin sakıncalı, harflerin korkak olduğu bir mektup nasıl yazıla bilinirse, öyle yazmış Van Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci Ziya Ataman. Mektuplarını, çok güzel olan el yazısından dolayı zevkle, bir çırpıda okurdum daha önceleri. Ancak bu mektup farklıydı. Mektuba adeta tecrit, baskı, yıldırma vb. hakim olmuş ihtimali uyandırıyor insanda…

"Korona Sürecinde Hapishane Gerçeği" yayınlandı

Hapishaneler; masumiyet karinesinin ortadan kalktığı, onur ve haysiyetin ayaklar altına alındığı, insan haklarının çiğnendiği, yaşam hakkının ihlal edildiği ve kutsal değerlerin istismar edildiği, vicdanın hiçe sayıldığı, her türlü çıkar ilişkisinin meşru görüldüğü ve adaletsizliğin değişik biçimlerde tekrarlandığı mekânlardır.

Kapalı kapılar ardında, kendi kaderine terk edilen insanların; soğuk beton duvarların ardında aklını yitirme tehlikesine rağmen unutamadıkları anıları ve yaşanmışlıklardır yazılanlar.

28 yıllık tutsak Şadiye Manap'tan mektup var: "Her şeyimizi çöp poşetlerine doldurup götürdüler. O poşetlerde en çok da yıllardır emek verdiğimiz yazım çalışmaları vardı"

Cezaevi idaresi tarafınadan 27 Kasım 2020’de, odalarımıza yapılan baskında bütün eşyalarımıza el konuldu!

...

Sevgili Susanne MERHABA,        12.12.2020

Sevgiyle içtenlikle selamlıyor, kucaklıyorum. Kartını aldık. Gerçekten sürpriz oldu. Hoş sürprizin için teşekkürler. Tam da böyle güzel duygular yaratan bir dost ziyaretine ihtiyacımız vardı.

Elbistan hapishanesinden mektup var: “Özgürlüğün sesi” Elbistan hapishanesinde de sakıncalı bulundu"

 

“Mapusun sesini duyurma ihtiyacı yakıcı oluyor. Bari sesi duvarları aşıp gerçek hayata kavuşsun. İçeriyi dışarıya taşıyor, dışarıdaki güzel insanlarla buluşturuyor. İçerdekini ses vermeye, dışarıdakini de unutmamaya davet ediyor. Kutluyorum ve devamını diliyorum. Bu arada Özgürlüğün Sesi gelmişti. Kim yollamış haberim olmadı. Verilmeyecek diye bir kurul kararı tebliğ edilince öğrendim. Sanırım son projeyi kitaplaştırmışsınız. Yollayan arkadaşa teşekkür dahi edemedim.”

***

09.11.2020

Merhaba,

"En son yapılan aramada telefon kartı, pul, radyom alındı"

"Ailelerimiz her şeye rağmen ihtiyaçlarımızı karşılamak amacıyla bize gönderilen paralarla kişisel eşyalarımızı karşılıyoruz. Mesela en son yapılan aramada telefon kartı, pul, radyom alındı. Aynı şekilde idarenin gözünden geçmiş mühürlü-kaşeli mektuplarımız bile alındı. (...) en son 27 Kasımda yapılan aramada defterlerim, pullarım, telefon kartım alındı. Mesela idareden geri istedim lakin red cevabı da aldım. Çünkü şu an sizlere mektup gönderecem ama pullarım idarede, aynı şekilde ailemle telefonla görüşecem kartım yok.