Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Korona Zamanında Mahpusluk Kitap Yasakları ve Açlık Grevleri...

Öncelikle pandemi zamanında hapishanelerde yaşananların, dışarıda şikâyet ettiğimiz koşullardan kat be kat daha kötü olduğunu söyleyerek başlayayım. Hani ara sıra metaforlara başvuruyoruz ya: “Türkiye yarı açık cezaevine döndü” ya da “dışarıdakiler de özgür değil ki…” gibi. Ama dönem dönem bunun bir metafor olduğunu unutup, teşbihte hata yapıyoruz.

Online panelde pandemide tutsakların yaşadığı hak ihlalleri konuşuldu

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, düzenlediği online panel ile tutsakların pandemi süresinde maruz kaldığı hak ihlallerini konuştu. İktidarın pandemiyi fırsata çevirdiğine dikkat çekilen panelde, dayanışma ve birlikte mücadele çağrısı yapıldı. 

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, "Hapishanelerde Pandemi Bahanesiyle Yaşanan Hak İhlallerini Konuşuyoruz" şiarıyla online panel düzenledi. 

"11 yıllık hapishane yaşamımda bir ilkle karşılaştım..."

Üç buçuk yıldır isteğim dışında sürgün getirildiğim Bünyan’da bulunmaktayım. Üç buçuk yıldır sevk yazıyorum ve red cevapları bitmiyor. Yani zorla getirildiğim hapishaneden kendi isteğimle gidemiyorum. Dolayısıyla ziyarete gelen de olmuyor, uzaklık vb. nedenlerden dolayı. En son 2 yıl önce filandı, hevallere destek amaçlı girmiş olduğum süresiz açlık grevinde ziyaretçilerim gelmişti. Zaten hayatta olan tek varlığım, ailem kız kardeşim, onu da göremiyorum…

19.04.2021

Engin Bulut

Cezaevlerindeki açlık grevleri: Can kayıpları yaşanmadan çözüm üretilmeli

Sivil toplum kuruluşları, cezaevlerinde 27 Kasım 2020'de başlayan süresiz-dönüşümlü açlık grevleriyle ilgili adım atılması talebiyle ortak bir bildiri yayınladı.

DUVAR - Cezaevlerindeki süresiz-dönüşümlü açlık grevleri ile ilgili Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumların adım atmasını talep eden sivil toplum kurumları ortak bir bildiri yayınladı. Bildiride açlık grevlerinin 107 hapishaneye yayıldığı ve 146 günü geçtiği vurgulandı.

'CEZAEVLERİ SORUNUNA KALICI ÇÖZÜM ÜRETİLEMEDİ'

Abdullah Zeydan, Nedim Türfent ve Ziya Ataman'dan mektup var

Edirne ve Van Cezaevlerinden mektuplar

Her yıl yaptığım gibi bu sene de ‘18 Mart Dünya Siyasi Tutsaklar günü’ vesilesiyle Türkiye Cezaevlerindeki arkadaşlara kartlar gönderdim. Ve şimdi bazı cevaplar gelmeye başladı.

Hani, Yunus Emre bir sözünde,‘’çok söz hammal yüküdür’’der ya,  Edirne Cezaevinde rehin tutulan Abdullah Zeydan’ın yazdığı mektup da öyle. Kısa ama çok anlam yüklenmiş.

25 Yıldır tutsak olan Hakkı Ay'dan şiir

EŞKAL

Bir yar sevdim, anlatamam.

Buğday saçlı,

gül yanaklı,

yosun gözlü…

 

Bir zalimin eline düşmüş,

her günü işkence, işgal…

Saplantılı bir sabrı var; taşı çatlatır orta yerinden.

İki de çocuğu var ki: nur topu…

 

Biri hırçın, hışmına dağ dayanmaz.

Diğeri ağır başlı,

derin…

derin…

 

Bir yar sevdim, endamına adaklar verile.

Gül memeleri var, yamaçları kar beyazı.

Bir de aşıkları var.

Bir bakışına can veren…

 

Gözlerimdeki damlam

GÖZLERİMDEKİ DAMLAM

Ne zaman güneşe baksam

gülüşüne takılıp,

gözlerini düşünüyorum

Gamzelerinde kuruyorum gökyüzümü.

Yıldızlara adını veriyorum

adınla parlıyor Dünyam.

 

Kuşların kanadına bağlıyorum

sana olan sevgimi.

Gözkyüzü sevgine bulaşıyor

Yönünü sana veren rüzgar

özlemini taşıyor.

Güzelliğini senden alan

ülkemin özlemiyle

sayıyorum saniyeleri.

Sana olan sevgimi

şairin kalemiyle yazıyorum

şiirim oluyorsun

seni okuyorum.

Yağmurum oluyorsun