Yeni sergi çalışmamız "Sınırsız Kütüphane" hakkında

Görülmüştür Kolektifi, redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat olarak her yıl gerçekleştirdiğimiz sergilerin 2024 yılı kavramsal çerçevesini “SINIRSIZ KÜTÜPHANE” olarak belirledik. Karşı Sanat Çalışmalarının mekânında gerçekleştireceğimiz “SINIRSIZ KÜTÜPHANE” sergisi Eylül ayında içeridekilerle dışarıdakileri bir kez daha buluşturacak.

Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf Grubu ve Karşı Sanat Çalışmaları olarak politik tutsaklar ve fotoğrafçılarla yeni bir sergi hazırlığına giriştik. Aylar süren çabalarımız sonucu hapishanelerden ve fotoğrafçılardan birbirinden kıymetli eserler geldi. Gelmeye devam ediyor. 13 Eylül'de İstanbul Karşı Sanat Merkezinde açmayı planladığımız sergi hakkında okurlara bilgi verme zamanı geldiğini düşünüyoruz. 
Biz ilk etapta tutsaklara aşağıdaki mektubu yolladık.
Arkasından da sergi davetiyemizi ilettik. 
Yakında sergi afişini ve detayları paylaşacağız.

*** 

SINIRSIZ KÜTÜPHANE

Görülmüştür Kolektifi, redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat olarak her yıl gerçekleştirdiğimiz sergilerin 2024 yılı kavramsal çerçevesini “SINIRSIZ KÜTÜPHANE” olarak belirledik.  Karşı Sanat Çalışmalarının mekânında gerçekleştireceğimiz “SINIRSIZ KÜTÜPHANE” sergisi Eylül ayında içeridekilerle dışarıdakileri bir kez daha buluşturacak.

Hapishanelerde üretilen sanat nesneleri ve düşünce ürünlerinin dışarıyla kurduğu bağı önemsiyoruz. Yıllardır fiziksel özgürlüğün kısıtlandığı yerde düşünsel özgürlüğün sınırsızlığında üretilen kitaplar bu yıl konumuz.

Kitaplar üzerine çok şeyler söylendi söyleniyor. M.Ö 3200’den bu yana İnsanlık tarihinde geçmişle gelecek arasında kurulan köprüde yazı önemli bir iletişim aracı olarak kütüphanelerden beslenmiştir. İskenderiye Kütüphanesi savaşlardan ne kadar nasibini alsa da insanlığa bıraktığı miras yadsınamaz. Faşizmin sokaklara doldurup yaktığı kitaplar ve yok ettiği kütüphaneler düşünce özgürlüğünü engelleyememiştir. Bugüne baktığımızda yasaklar ve sansürler hala sürmesine rağmen fiziki ve sanal kütüphanelerin insanlık tarihine katkı sunduklarını görüyoruz. Yazarların ve kitapların var olması kültürün var olması ve paylaşılması demektir.

Tartışmaya açık olan, kimi zaman da sadece “içeriyi betimleyen edebiyat” ön yargısına yol açan "Hapishane Edebiyatı" kavramı ortaya çıkmış ve bu alanda oldukça hacimli bir külliyat oluşmuştur. Bu külliyatta görüldüğü gibi içerideki yazar, şair ve çizerler, içeriyi olduğu gibi dışarıyı da ustaca betimleyebilmişlerdir.

İşte biz de üç kolektif olarak, sanal ve fiziki kütüphane’ye ek olarak "Sınırsız Kütüphane" diye yeni bir kavram / metafor üretmeye çalıştık. "Sınırsız Kütüphane" adını vereceğimiz sergimize / serginize katkı bekliyoruz.

Hapishane ile kütüphane ve kitap ilişkisini anlatan her türlü sanatsal çalışmalar (Resim, karikatür, el işlemesi…) ile kitaplarınızı, kuracağımız  “SINIRSIZ KÜTÜPHANE” ye 15 Ağustos 2024 tarihine kadar yollamanızı bekliyoruz.

Not: Önceki yıllarda Görülmüştür Kolektifi ve Görüşeceğiz Grubu "Mahpus kitapları Sergisi" adı altında, yüzden fazla kitabı kamuoyu ile buluşturmuşlardı.  Dolayısıyla şimdi Görülmüştür Kolektifi'nin arşivinde olan yüzden fazla kitap da sergimizde değerlendirilecektir. Bu nedenle Görülmüştür kolektifine daha önce yolladığınız kitapları tekrar yollamanıza gerek kalmayacaktır.

 Ezgi Bakçay / Özcan Yaman / Adil Okay