Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Tokat hapishanesinde yazılan bir öykü: EKMEK KUTSALDIR

 

                Henüz küçük bir çocukken Annem Cennet’ten öğrendiğim ilk derslerden biri: “Eğer yerde bir parça veya kırıntı olsa dahi ekmek görürsen mutlaka kaldır, öp, başının üstüne koy, sonra da yüksek bir yere bırak”tı. İkinci ders ise: “Asla üstüne basıp ezme ekmeği günahtır, öyle yaparsan ekmek ağlar. ” Böylece benim için ilk kutsallıklardan biri ekmek oldu.

İnfazı yakılan tutsaklardan Fecriye Benek'ten yeni bir öykü: "ÖYLE ÇOCUK SİLÜETLİ OLDUĞUMA BAKMAYIN!"

ÖYLE ÇOCUK SİLÜETLİ OLDUĞUMA BAKMAYIN!

Belki kayda alınmamış bir adres gibi, hafızanızdan silinmiştir yaşadıklarımız!.. Ama yakıcı bir dirilikte bende duran o gerçeğin arşivinden sesleniyorum sesimi duyurmak için.

Bunun için yaşımdan büyük sözler söyleyeceğim!..

"Üç hücre cezası aldıkları için, yandı infazları Cahit Cadiroğlu ile Aydın Değirmenci"

"Bu kadar kötülüğün, bencilliğin, bireyciliğin, çıkarcılığın velhasıl toptan modernite etkisinin her türlü yansıması ve olumsuzluklarına karşı dostların yüreklerinden oluşan bahçe çölde vaha, denizde ada gibi.  (…)Tabi, aşka da zaman ayırmak gerek tıpkı senin de bir çalışmanda dile getirdiğin gibi"

30 Mayıs 2022

Merhaba Adil Hocam

MEHMUDO DEZAWO

 

Koi Spi’de (Akdağ) minnacık bulut görünse, aralarında Murat Nehri’nin aktığı karşı yakadaki Metan Dağları’nın zirvelerinde yağmur yağardı. Kaç zamandır, bulutların yoğunluğu arttığından, adeta gök yarılmış Metan’ın üzerine yağmur boşaltıyordu, olanca şiddetiyle. Gök gürlemelerine bir de ürkütücü sesler çıkarıp yatağından taşmış Murat’ın hırçın akışı karışıyordu.

Tahliyesi engellenen infazı yakılan kadın tutsaktan mektup var: "Kötü şeyler oldu can hocam. Artık 2031’dedir sözde çıkışım. Sağ kalırsam!.""

"Bayburt’ta bulunan 17 kadın tutsaktan 12 kadın tutsağın infazı yandı, yaktılar. 2018’de bize askeri sayım dayattılar. Kabul etmedik. Sabah akşam bize tutanak tutup soruşturma açtılar. Hücre cezaları vs. her türden. Hepsinin infazı yapıldı sorun olmadı. Şimdi de canları sıkıldı kalktı infazlarımızı yaktılar hücre cezalarına dayanarak. On arkadaşın içinde tabii ki Fecriye Xan da var! ‘Onsuz’ olmazdı tabii. Ben 2026’da çıkacaktım. Artık 2031’dedir sözde çıkışım. Sağ kalırsam!.."

Fecriye BENEK

M Tipi Hapishane A-7

Bolu ve Akhisar hapishanelerinde yasaklanan kitabımız İzmir Hapishanelerine sorunsuz giriyor

28 Nisan 2022

Değerli Adil Hoca,

Özlemle merhabalar diyor, selam sevgi ve saygılarımı gönderiyor çalışmalarınızda esenlik ve başarılar diliyorum.

Sevgili Hocam, gönderdiğin “Firari Yazılar” adlı kitabı aldım. İlginiz ve nezaketiniz için çok ama çok teşekkür ediyorum.

Sizin gibi, ilgili ve işini sevgiyle, yürekle yapan birisini tanıdığıma çok sevindiğimi bilmenizi isterim. Zindanı biliyorsunuz, birçok insan ilgili olduğunu söyler, ama gerçek bunun tam tersidir. Tekrardan emeğiniz, çabanız ve yürek sıcaklığınız için çok teşekkür ediyorum.

Bolu hapishanesinde yazılan bir şiir: ADI SAKLI

ADI SAKLI

Gel.

Gir ömrüme sorgusuz sualsiz

Gel

Gir düşlerime hesapsız kitapsız

Yeter ki

Dokunma yar sol yanıma

Çünkü hala kavgam var yarınla

 

Akıt ağulu sözlerini içime

Kır senden ne kaldıysa geriye

Yeter ki

Dokunma yar sol yanıma

Çünkü hala sızı var orada.

 

Al,

Senin olsun bu hüzünlü gülüşlerim

Al

Senin olsun çocuksu bakışlarım

Yeter ki

Dokunma yar sol yanıma

Çünkü hala öfkem saklı yarına

 

Yak

Tutsak hekim Ayhan Kavak sürgüne gittiği Tarsus hapishanesinden mektup yolladı

"Unutmadan yeni bir zindan ve Çukurova. Üç kişilik görüşe gelebilecek canları yazacağım. Acaba görüşe düzenli gelebilecek dostlar var mı? Ona göre görüş listeme yazmayı düşünüyorum.  Düzenli, en azından ayda bir gelecek dostlar olursa iyi olur diyeyim. Olmazsa da can sağlığı..."

Ayhan KAVAK

2 Nolu T Tipi Cezaevi A-17 Oda

Tarsus/MERSİN

***

30 Mayıs 2022

Kekê Adil Hocam'a,

Tekirdağ hapishanesinden mektup var: "Okumaya değer bulduğun/uz kitaplar olursa, gönderirseniz sevinirim…”

“Abonelik dayatmasından kaynaklı olmadığını paylaşmış olayım. Kitap konusunda bir sıkıntı olmamakla beraber, bu özgülde okumaya değer bulduğun/uz kitaplar olursa, gönderirseniz sevinirim…”

Zeynel FİRİK

1 Nolu F Tipi Hapishane C-103

TEKİRDAĞ

***

29 Mayıs 2022

Sevgili Adil Hocam Merhaba,

"Sürekli hastane yollarındayım. Sizi unuttuğumu sanmayın"

Merhaba Adil Okay   

1 Mayıs şiirini, kartı aldım. Teşekkürler… Şiir son zamanlarda okuduğum en güzel şiir. Estetik haz alarak okudum. İçerik-biçim uyumu, izleğin, değer yönlendirmenin, incelikli dilin vs. şiiri şiir yapan bütün öğelerin bileşkesi; kutlarım. Belleği koruyan, birleştiren, çalışmayı doğru rotaya oturtan bir şiir… Dilin kıvraklığına, yalınlığına da değinmeden geçemeyeceğim.

“Uçuyor bunlar”, “Kadınlar yaşamın her yerinde”, fotoğraf sergisi afişli fotoğrafınız da estetik bir nesne olmuş. Birleşik, karmaşık ama karışık olmayan bir estetik nesne.

Akhisar hapishanesi yasal kitap olan "Firari Yazılar"ı yazarına vermedi... Aynı kitap onlarca hapishaneye serbestçe girdi...

Merhaba,

Sevgiyle selamlıyorum seni. Kitap (Firari Yazılar) bana ulaşsa da, verilmedi. Verilmemesinin nedeni :

“… konusu cezaevi olduğundaysa bu fütursuzluk (23. Sayfa), sadistçe boyutlara;

T Tipi denen bir mimari ucube (29. Sayfa)”

Sadece bunlar.

Akhisar İnfaz Hakimliği’ne gittim ama orası da talebimi ret ederek kitabın verilmemesine karar verdi. Şu an Ağır Ceza mahkemesine gitmiş son itirazım.

Tarsus'a sürgün edilen Dr. Ayhan kavak ilk karşılaştığı "yasakları" yazdı

Her mahsus mahalin bir başka ‘raconu’ var.

Burada da siyah kalem yassak!

Ayrıca daksil, ataç, sekreterlik vs.

Ben de daha çok siyah kalemle yazardım. Bundan artık mahrumuz! Ha, bu arada dergiler de burada verilmiyor. Gerçi Siverek’te de verilmiyordu. Ağır Cezaya kadar (Siverek) itirazımı iletsem de ret cevabı geldi. Genel uygulamadaki bir konsepttir.

Hadi Yeni Yaşam vd. gazeteleri anlamasak da anlamış gibi yapalım da, Şiirden, Natama, Notus gibi edebiyat dergilerinin verilmemesi akıl kârı değil.

"Her ülkede özgürlüğü düşleyenler var, güçlüyüz biz..."

"30 Mart’ı ve 6 Mayıs’ı geride bıraktık. Bu satırlar okunurken 18 Mayıs da geride kalacak. Takvim yaprağı olarak tabii ki de. Bu üç tarihin öğretici gücü hiç geride kalır mı? Ne demiştik başlarda dünyada 200 ülke var, her ülkede özgürlüğü düşleyenler var, güçlüyüz biz, “gücümüz dünyayı sarsacak”. İnanmayanlar, inanmak istemeyenler içten içe gülenler elbette olabilir. Sokağın, direnişin sesi umudu yüceltmeye, umut ateşini harlamaya fazlasıyla yeter. İçimize dolan bu sesin özlemiyle, yüreği umut ateşiyle yananlara bin selam…"

Tayyar EROĞLU

Sergiye Davet: 100 Tutsak 100 Hapishane... Sonsuz Edebiyat

3/4/5 Haziran'da açacağımız sergide, 100’den fazla tutsağın hapishane koşullarında, engelleri aşarak yazdıkları kitapların sayfalarını karıştırmaya başladığınız anda onların imgeleriyle sadece bir hapishaneden diğerine değil, dünyanın dört bir yanına doğru yolculuğa çıkacaksınız. Hepinizi hapishanelerdeki tecrit ve baskı koşulları altında üretim yapmayı sürdüren tutsakların hayal gücüyle yol almaya, zindanları taştan ,betondan, griden,telden değil iyiden, güzelden, yaşamdan,sanattan, edebiyattan yeniden yapanlara dokunmaya davet ediyoruz.

Tutsak Yazarlar Anlatıyor: Hapishanede Nasıl Üretebiliyoruz

"Özellikle son çeyrek yüzyılda hapishanelerde yazılan edebi eserlerde zaman, mekân ve temalar (ve tabi biçem) daha da genişlemiş, hapishanelerin sınırlarını aşmıştır. Tutsak yazarların düşlerinde hapishane kapıları, prangalar, tabular yıkılmış, mikro ve makro iktidarların yasakları, iç ve dış mahalle baskısı ve sansür metaforlarla delinmiştir. "

Yozgat'a sürgün edilen tutsaklar kitap istiyor...

20 Şubat 2022 Çarşamba

Saygıdeğer Dost

Başta en içten selam, saygı ve sevgilerimi iletir; hal hatırını sorarım; inşallah sağlığın yerindedir.

Değerli Dost ve dert paylaşımcımız:

Daha önce 2013’ün 8 Martında Bingöl Cezaevi’nden Çankırı Cezaevi’ne sürgün oldum. Bu defa 2022’nin 3 Martında Çankırı’dan Yozgat Cezaevi’ne teşrif ettik!.. –sürgün oldum. Cezaevi sekiz aydır yeni açılmış, dolayısıyla diğer cezaevinde derli toplu olduğumuz gibi, kısa sürede tüm ihtiyaçlarımıza kavuşamayacağız, zaman alacaktır.