HALESİNDE AY GÖZLERİN
gorulmustur tarafından Per, 17/02/2022 - 12:48 tarihinde gönderildiiletişim: HASAN ŞEKER. 2 NO'LU T TİPİ HAPİSHANE. ALİAĞA. ŞAKRAN- İZMİR
https://youtu.be/t50R9PIGFzc
iletişim: HASAN ŞEKER. 2 NO'LU T TİPİ HAPİSHANE. ALİAĞA. ŞAKRAN- İZMİR
https://youtu.be/t50R9PIGFzc
BAZEN
Bazen öyle bir acır ki için
ne yapacağını bilemezsin
bir yanın volkan gibi patlamak ister,
öbür yanın yedi kat yeryüzü olup
üstüne çöker
***
TELAŞE
Su gibi akıp gidiyor zaman
bir deli küheylan gibi koşuyoruz ardından
hep bir telaş hep bir karmaşa
ne kendimizden bir şey anlıyoruz
ne hayattan
***
SEVMEK
Peygamber sözüdür bu,
aynı zamanda Allah’ın emri
“Benim sizi sevdiğim gibi
siz de birbirinizi sevin”*
*Hz. İsa
***
DOST
06.12.2021
Sersal Piroz be!
Bakarsın bir sabah
Büyüğü “devlet dersinde öldürüldü”
Küçüğü aile dersinde
Ortancası örgütten bir ömürdür
cezaevinde
boyuna sırıtıyor yetkili çakallar
dağ dağ büyüyor öfkeler
olmaz değil, bakarsın bir sabah
deli bir çığ kopar her yandan
bütün hırsızlar altında kalır
emek, irade, ömür hırsızları
sevinç, ümit, anlam hırsızları
barış, söz ve gül hırsızları…
kuşlar çığlık çığlığa uçar
2020
Buğday ve suydu
Şimdiye dek ekmek
Oysa kaç kurşun sıkıldı,
Kan bulaştı
Ona ulaşmak isteyen çocuklara
En şanslısı sıcacık, mis kokusuyla
Isırırken koca koca
Berkin koşarak, kahkahalarıyla
İçinden geçti.
Arkasından iki fırıncı arkadaşı
Buğday ve suyu bulaştıracakken
Ekmek daha da ağırlaştı.
Gözyaşları, ağıtlar
Kurşunlara ve kana karıştı.
Cizre’nin sokaklarında
Vurulurken çocuklar
Ekmek
Buğday ve su olmayı
Çoktan bıraktı.
Saat kör geceyi vururken,
Hüzünlü bir şarkı yuvalanır dilden öteye.
Açılır şimdi mazilerin vanası aheste aheste.
Ne kadar güzeldi dağların eteğinde dinlediğim kaval sesi.
Ovaların yeşilimsi halısında, kokladığım papatyalar,
Peki ya ay ışığında koştuğum sokaklar
Arşı yaran körpe türkülerim…
Katre katre dökülür suskun gözlere
Özlem nedir? Sıla nedir? Hasret nedir?
Zindan kördür, gecesini şiir aydınlatır
Dökülür işte birkaç dert u cefa
Ne yazık ki işitmez zebani duvarlar
iletişim:YÜKSEL YİĞİTDOĞAN. 1 NO'LU F TİPİ HAPİSHANE. İZMİT KOCAELİ
“Şiirin duyarlıklarından
soylu tatlar alabilen insan,
gerçek bir şairdir.”[1]
Berrin Taş, “Düş gücü dünyanın seslerini dört duvar arasında çoğaltıyor,” diye betimliyor Onun şiirini…
“O da kim” mi?
Hakkı AY
1 No’lu Y.G.K Ceza İnfaz Kurumu Sol –C/2 Odası - ELAZIĞ
EŞKAL
Bir yar sevdim, anlatamam.
Buğday saçlı,
gül yanaklı,
yosun gözlü…
Bir zalimin eline düşmüş,
her günü işkence, işgal…
Saplantılı bir sabrı var; taşı çatlatır orta yerinden.
İki de çocuğu var ki: nur topu…
Biri hırçın, hışmına dağ dayanmaz.
Diğeri ağır başlı,
derin…
derin…
Bir yar sevdim, endamına adaklar verile.
Gül memeleri var, yamaçları kar beyazı.
GÖZLERİMDEKİ DAMLAM
Ne zaman güneşe baksam
gülüşüne takılıp,
gözlerini düşünüyorum
Gamzelerinde kuruyorum gökyüzümü.
Yıldızlara adını veriyorum
adınla parlıyor Dünyam.
Kuşların kanadına bağlıyorum
sana olan sevgimi.
Gözkyüzü sevgine bulaşıyor
Yönünü sana veren rüzgar
özlemini taşıyor.
Güzelliğini senden alan
ülkemin özlemiyle
sayıyorum saniyeleri.
Sana olan sevgimi
şairin kalemiyle yazıyorum
şiirim oluyorsun
seni okuyorum.
‘Sorgu’ isimli eseri, bir kitabın nasıl okunması gerektiğine çarpıcı bir örnek olarak değerlendirilmekte. Bu analize göre, Öztel, rastgele okuma yapmaz, okuduklarını sorgular, katharsis yapar, yeni saptama ve önerilerde bulunur
Hüseyin Aykol