Ali Sönmez Kayar’dan Tutsak Ailelerine Mektup

Sevgili ailelerimiz

Biliyorum kolay değil yaşadıklarınız. Gözünüzden dahi sakındığınız çocuklarınız bugün hapishanelerde dört duvar arasında. Kimizi daha yirmili yaşlarında kimileriyse otuzlu hepside ömrünün baharında. Kimisi öğrenci kimisi işçi aynı yolda aynı inancın güzelliğinde buluştu elleri. Yoldaştılar adalet ve özgürlük mücadelelerinde doğal tercilerinin fiziksel sonucunu yaşıyorlardı. “Ben” duygusunu yerle bir edip “biz” demeyi tercih ettiler.

19 Yıllık Tutsak Yazar Gülazer Akın'dan Önemli Açıklamalar

11 Kasım 2013

Değerli Adil abi,

İçtenlikle Merhaba, Epey oldu yazamadım, dilerim bu arada iyisindir ve her şey yolunda gidiyordur öyle yazmamazlık edeceğim bir durum yok, sen bizim değerli abimiz, yoldaşımız, dostumuzsun… En umulmadık anda, zor zamanda hep senden umut dolu satırlar aldık. Ağırlaşan yüreğimiz hafifledi. Sadece bu aralar kendimizle, içeriyle fazla uğraşır olduk yani zindan bu dönemde her zamankinden daha fazla zindan...

Sevk için para istiyorlar

22 Yıldır zindanda olan Ali Baba Arı iletişim cezalarını ve yasaklanan "Deniz kabuklarını" yazmış...

22 Yıldır zindanda olan Ali Baba Arı, iletişim cezalarını ve yasaklanan "Deniz kabuklarını" yazmış...

"Şu anda iki farklı zamanda gönderilmiş iki kartınız duruyor. Son gönderdiğin karı ancak iletişim yasağının dolduğu 1 Kasım 2013 günü aldım. Bir önceki ise ilginçtir ilk defa kendi isteğimle ( salt bayram açık görüş için ) üst üste 2 ay iletişim yasağının uygulanmasını istedim. Ki iyiki istemişim çünkü kızım ziyaretime gelmişti. İşte ilk kartında bu arada geldi. Onun için cevap veremedim kusura bakmayın. Ayrıca bahsini ettiğin deniz kabukları bana verilmedi."

19 Kasım’da Adana’da Antakya Gezi Tutsakları davasına bekliyoruz

Merhaba,

Ben Antakya Gezi Direnişçilerinden Cihan.

Antakyalı “14 gezi tutsağı” Adana Kürkçüler F Tipi Hapishanesinde 3,5 aydır tutuklu bulunuyoruz.

Dernek üyesi olmanın ve yasal bir basın açıklamasına katılmanın suç sayıldığı bir iddianame ile karşı karşıyayız.

İddianamede yer alan “01.06.2013 günü yapılan eyleme katıldığı, Halkevleri flaması taşıdığı, polise ve güvenlik görevlilerine taş attığı tespit edilmiştir” gibi ifadeler ile demokratik haklarımızı kullandığımız eylemler yasadışı olarak gösteriliyor.

Ölüm Orucunu sonlandıran Salih Sarıkaya'dan kitap isteği

Karabük cezaevinde yatan Salih Sarıkaya, Ölüm orucunu sonlandırmış. taleplerinin karşılandığını bildirmiş. ve destek olanlara teşekkür etmiş. ayrıca kitap ricası var.

1- Vietnam ve Ho Che Ming hakkında

2- Ernesto Che Guevara ve Mahir Çayan hakkında kitap talep ediyor.

Yolladığı faksı paylaşıyoruz.

SALİH SARIKAYA

T TİPİ KAPALI CEZAEVİ ÜST5

KARABÜK

Tutsak Ayhan Kavak işlemeli mendilini almış

Tekirdağ'da tutsaklardan Naci Güner'e verilmeyen çocuk Öykü'nün "işlemeli mendil"i, Diyarbakır hapishanesinde Tutsak doktor Ayhan Kavak'a verilmiş. bu durum keyfi uygulamaların ve keyfi cezaların yaygınlığına önemli bir örnektir. Ayhan Kavak'ın mendili aldığına dair mektubunu paylaşıyoruz.

Sevgili Can Yeğenim Öykücan'a,

Gözlerinden öper, selam ve sevgilerimi sunarım...

Mahpuslardan, Görülmüştür Ekibinden Adil Okay'a Anlamlı Hediye

“Sanırım Mehmet Gök arkadaş, senin "karanlığın içinde aydınlık yüzler (ölülerimiz konuşuyor)" adlı kitabının Kürtçeye çevirisi hakkında sana genişçe yazmıştır. Çeviriye başlarken, sana yazmamamı, sürpriz yapmak istediğini söylemişti. Bu nedenle bir şey belirtmedim. Çeviri eline ulaştı mı bilmiyorum? Karınca kararınca bir şeyler yapmak istedik. Umarım bir yanlışlık yapmamışızdır? Kitap güzeldi, anlamlıydı, içimizden geldi, çevirdik. Oyun'u özellikle iki açıdan çok önemsiyorum.

Kaldıraçlı Tutsaklardan Mektup

(AKA-DER Armutlu Şube girişiminin Armutlu direnişçileri ile dayanışma etkinliğine yollanan mektup)

Biz içerdekiler, siz dışarıdakilere Kürkçüler F Tipi zindanlarından selam ederiz. Şu anda bu mektup sizlere okunurken salonun bir yerinde kamerasıyla kayıt alan polislere de selam ederiz. Bilmeli ki perukla gizlenmeye çalışan bir teşkilatın adamı olmaktansa, simit satıp onurlu yaşamak bin kat iyidir.

Gezi tutsağından mahkemeye çağrı

23 Temmuz’da Adana’da Haziran Direnişi’ne katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınarak tutuklanan DHF üyesi Diren Taşkıran, beraber tutuklandığı 6 arkadaşıyla birlikte çıkacağı davanın ilk duruşmasına çağrı yapıyor. Diren Taşkıran’ın çağrı mektubunu paylaşıyoruz.

Sevgili yoldaşlar, değerli dostlar,

Çukurova’nın sıcaklığı ve olağanca coşkumuzla selamlıyorum.

Hapishane’den Mektup Var

Haziran zelzelesinin yarattığı akislerin hala dinmediği , mücadele ateşinin sönümlenmediği, mücadelemizin dünyada domino taşı etkisi yarattığı ve bütün ezilenleri birleştirdiği bu günlerde bize, F tiplerinde olanlara; sınırlı bir dünyada mücadeleye devam edenlere omuz veren, mücadeleye nüfuz etmiş herkesi selamlıyorum.

Bu gün müebbet hapse mahkum edilen sosyalistlerden Naci Güner'in faksı

Görülmüştür ekibinin notu: Naci Güner ve birlikte yargılandığı 7 sosyalist haklarında hiç bir delil olmadığı için tahliye beklerken müebbet ve 3 bin yıl hapse mahkum edildiler...

22 Ekim 2013

Merhaba Sevgili Adil,

23 Ağustos'da gönderdiğin faks ile 1 Ekim'de gönderdiğin Kart'ı aldım. Ama, sevgili Öykü'nün "el emeği göz nuru" mendilini alamadım. Zarf üzerine, "1 adet mendil emanet eşya birimine teslim edilmiştir" yazmışlar!

Fadime Özkan Gebze hapishanesinden yazıyor...

“Hapishane cephesinde ise pek yeni bir şey yok. Önceden de yazmıştım temel sorunlarımızdan birisi hastaneye giderken asker nezaretinde arama dayatılıyor. Bunu da biz kabul etmediğimiz için hastaneye götürülmüyoruz. İdarede bizleri oyalayıp duruyor. Bazen ara formüllerle geçici çözümler üretiyorlar akabinde yeniden aynı sorunu tekrar tekrar karşımıza getiriyorlar.”

FADİME ÖZKAN

Kadın kapalı hapishanesi A 10

Gebze- Kocaeli

***

9 Ekim 2013

Merhaba Sevgili Dost,

Giresun zindanında yatan Resul Kocatürk'ten öykü tadında bir mektup

"Genç insanın özgürlük serüveninden çiçeklerimizi sorumlu tutmuş olmalılar! yoksa niye onlara yönelsinler öyle değil mi? Ardından sazımıza, gitarımıza yöneldiler. Belli ki onların duvarlar içinde "dile gelen" farklı bir yaşam ya da yaşam kaynağı olduğunu biliyorlar! Amma lakin yağmura el koyamadılar, yaşam özüne dokunamadılar..."

22 Eylül 2013

Sevgili Adil Merhaba

Tutsak yazar İbrahim Şahin'den mektup var

Sevgili Adil Can Merhaba

Sana selamlarımı gönderiyor dostlukla sarılıyorum. Umuyorum iyisindir. Sonbahar yağmurlar ve soğuklarla geldi. Bu kadar hızlı bu kadar keskin mi olacaktı. Bedenimiz üşüyor. Adı sonbahar ama bize kış görünüyor. ( Bir garezi yok ya?) Bu yüzden kışlıkları da giydik çaktırmadan. Bence bütün bunlar denizlere uzak konulduğumuzdan oluyor. Mesela şöyle Akdeniz'e yakın olsak, şöyle tuzlu meltem kokusunu, tantuni, şalgam ve bicibici kokusu duyuyor olsaydım, bu mevsim beni bu kadar ırgalamayabilirdi.

Jin, Jiyan ve Elif

Elif İçin… 
 

Jin, Jiyan ve Elif

Kumru gözlerine mahpusun hüznü düşmesin. Bol keseden savurdukları adalet tohumunu biz suladık. Elbet birgün filiz verir. Sen, havalandırma avlusunun esintisine bırak kadınlığını. Ondan öğrenecek çok şeyimiz var.

Ergül Çiçekler İzmit cezaevinden yazıyor

Merhaba Değerli Dost

Yolladığın dört kitabı aldım teşekkürler. Hemen cevap yazıp kitapları aldığımı söylerdim ama sizden mektup gelir diye bekledim biraz bu nedenle geç kaldım... Biz tutsaklar için böyle dışarıdan kitap yayın alabilmek değerli dostların, yoldaşların bunları yollaması çok önemli. Ne de olsa devrimci tutsaklar açlık grevlerinden dolayı açlığa ve acılara baskılara karşı antrenmanlıdır ama kitapsızlık işte alışması imkansız olan şey...

Tutsak Gezi direnişçisi Mehmet Barışcan Yalçın'ın mektubu...

5 Temmuz 2013 günü sabahın ilk ışıklarıyla Manisa Soma’daki evimi, Özel Timler, TEM’ciler ve bir sürü sivil polislerin olduğu 30 kişi oturduğum apartmanı bastı. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşan ailem hayretler içinde kalmıştı. Ama İzmir’deki Gezi eylemleri gözaltım sonrası herkese bizi tekrar alacaklar demiştim. TEM’den çıkarken memurlar sırıtarak, yakında görüşürüz demişti çünkü. Evimde yapılan arama “saçmaydı”. Nedeni evim neredeyse hiç aranmadı, sadece bacaların üzerinden bakıldı.