Makale

TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve İşkence

Ankara Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Ankara Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi, Hak İnisiyatifi Derneği,  Devrimci 78’liler Federasyonu, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Ses Ankara Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı 2019’un son haftasında Ankara’da Adalet Bakanlığı eski çalışanı olan 46 kişiye yönelik olarak fiziksel, psikolojik, cinsel şiddet ve işkence iddialarının gündeme gelmesi üzerine “İşkence İstisnası olmayan, İnsanlığa Karşı bir Suçtur ve Mutlak Olarak Yasaktır!”, diyerek bir basın açıklaması yapmışlardı.

Sen türkülerini söyle Yılmaz

4 Ocak 2020

Ülkenin ve dünyanın hızla akan gündeminin peşinde koşmaktan helak olduğumuzdan kişi hak ve hürriyetlerini ortadan kaldıran hukuksuzlukları istemeden de olsa bazen gözardı etmek durumunda kalıyoruz. Kimi zaman da “hangi birine yetişeceğiz birader?” ruh haline kaptırıveriyoruz kendimizi. Oysa ceza ve tutukevlerinde seslerinin dış dünyaya duyurmak için çırpınan binlerce insan var. Gizli tanıklarla, üfürükten iddianamelerle içeride tutulan isimlere son eklenen isim de sanatçı Yılmaz Çelik.

Kimisi için yeni bir yıl, kimisi için özgürlüğe hasretlik

Sürecin karanlığı, vahametinde sadece kendi açıklarını ve kirli yüzlerini kapatmak için tüm muhalefeti susturmaya çalışan bir sistemin her türlü kirli yüzüyle karşı karşıyayız. Adaletli ve hakkaniyete dayalı bir yaşamın mümkün olduğuna inanıp, mücadele edenler maalesef ağır bedeller ödüyor. Senelerin yaşlandıramadığı, bıktıramadığı bu insanlara sadece bir yılbaşı kartı göndermek tabii ki çok yetersiz. Ancak en azından bu vesileyle de olsa sesimizi çıkarmak gerektiğine inanıyorum.

Yıl Bitiyor İçeridekilere kart, kitap, armağan gönderme zamanı

İnsanların yaşamlarında her yeni yıl, yeni bir umut olmuştur. Yeni yıla yeni dileklerle gireriz. İçerideki insanlarımız, arkadaşlarımız, akrabalarımız da daha içeride kalmaları gereken yıllar, on yıllar olsa da, yeni yılda bir seçim olur, iktidar değişir ve yeni hükümetin çıkarabileceği bir yasa ile tahliye olabileceklerini düşlerler mesela. Biz 'dışarıdakiler' onları unutmadığımızı, yeni yılda belki de birlikte olabileceğimizi anlatan kart, kitap ya da bir armağan (mesela bir ajanda-takvim) gönderebiliriz-göndermeliyiz.

Hapisteki yazar ve gazeteciler

Sevgili okurlarım, Uluslararası Yazarlar Birliği, PEN’in, 1981’de ilan ettiği “15 Kasım Hapisteki Yazarlar Günü”nde, Türkiye’deki meslek örgütleri İstanbul’da toplandılar ve tutuklu yazar ve gazetecilerin özgür bırakılması için çağrı yaptılar.

İktidar ise tam bir aymazlık içinde:

Hem bu çağrılara kulaklarını tıkıyor, hem de üç büyük kentteki seçim sonuçlarıyla artık saklanamaz hale gelen çöküşünü durdurmaya çalışıyor...

Böylece çöküşü durdurmak yerine, hızlandırıyor!

*  *  *