Görülmüştür Kolektifi'nden tutsaklara yeni yıl kartları...
Yıl bitiyor. Her yıl sonu olduğu gibi bu yıl da takipçilerimizden aldığımız pul ve kartpostal desteğiyle yüzlerce tutsağa yeni yıl dileklerimizi iletiyoruz.
Yıl bitiyor. Her yıl sonu olduğu gibi bu yıl da takipçilerimizden aldığımız pul ve kartpostal desteğiyle yüzlerce tutsağa yeni yıl dileklerimizi iletiyoruz.
“12 Kasım 2024 günü Kırıkkale F-Tipi Cezaevi’nden şu an tutulmakta olduğum adeta kırk metrelik devasa bir dikdörtgen kuyuyu andıran İzmir Buca Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne getirildim. Birlikte kaldığımız kardeşimden koparılmış olmak başlı başına bir zorbalıkken, asıl olarak ailemizi-sevdiklerimizi hedef aldıkları kanısındayım. Ziyaretimize gelmekte zorlanan ailemizi çaresiz bırakmak maksadıyla düşünüp taşınmışlar, bizi ayırarak olabildiğince uzak bir cezaevine sürgün etmeyi uygun görmüşler belli ki!”
Merhaba
Size İzmir/Buca 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nden yazıyorum. Hapishanelerden sıkça aldığınız mektuplardan birini daha okuyacaksınız.
Adına Kuyu Tipi Hapishaneler dediğimiz; Yüksek Güvenlikli Hapishanelerden birinde altı ay kalmış biri olarak size yazıyorum. Kuyu Tipi Hapishaneler tecridin koyulaştırıldığı tabutluklardır.
Yine böyle bir kasım gecesi.
Hava soğuk.
İzmit kalesinde sobalar hâlâ kurulmamış.
Müdür bey beklesinler demiş.
Müşahade koğuşunda 24 mahkumuz.
En gençleri benim.
En yaşlıları Mehmet amca.
*
Mehmet amca, madde bağımlısı oğlunun aynı gün gerçekleşen 2 cinayetini üstlenmiş.
Herifler evi basınca çekmiş vurmuş çocuk.
Mehmet amca almış silahı, ben vurdum demiş.
Söylemiyor ama herkes biliyor.
Baba oğul yatıyorlar.
*
Koğuşta pencereler yerden 2.5 metre yüksekte.
UZAKLARA BAKAMAMAK adlı oyunumuz ilk kez Mersin'de Görülmüştür kolektifi ve Sanatolia ortak çalışması sonucu sahneye kondu.
Mersin IHD'ye, Mersin 68'liler Dernegine, Akdeniz Kent Konseyine ve Akdeniz belediyesine ve bizi yalniz birakmayan salonu dolduran izleyicilere, dostlara, tutsak yakınlarina teşekkür ediyoruz.
Müzisyenler Gülhan Yağ ile Arif Adalı ve metni seslendiren Figen Kandemir ile Tülin şahin Okay' in da performanslari çok iyiydi. Yer yer duygusal anlar yaşandı. Oyun bitince seyirci uzun süre salonu terk etmedi.
"Yazar-şair Adil Okay’ın, 15 yıldır mektuplaştığı siyasi mahpusların anlattıklarından esinlenerek yazdığı “Uzaklara Bakamamak” adlı okuma tiyatrosu sahnelendi.
Oyunda, birçoğu 25 yıldan fazla süredir içerde olan mahpusların yaşadığı tecrit, kitap yasağı, kalem yasağı, televizyon yasağı gibi uygulamalar mahpusların dilinden anlatılıyor.
Oyunun yazarı Adil Okay, oyunu izleyenlere, “Giderken bu sesleri yanınızda götürmenizi diliyoruz. İçerde sorgulayan, bağıran, çağıran, türkü söyleyen, direnen insanların seslerini yanınızda götürmenizi diliyoruz” diye seslendi.
İHD Mersin Şubesi Hapishane Komisyonu, hazırladığı 4 aylık hapishane raporunu açıklayarak, hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri konusunda gereğinin yapılması için Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulundu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi Hapishane Komisyonu, Mersin’de bulunan cezaevlerinde hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarını kapsayan rapor, dernek binasında düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
“İNFAZLAR HAKSIZ YERE YAKILIYOR”
“Bulunduğum ortam da tıpkı tiyatro oyununuzdaki gibi “uzaklara bakamıyorum” ama en azından kitaplar sayesinde düşleyip hayal ederek uzak gibi görülen özgürlüğü, umudu, güzel günlerin aslında çok da yakın olduğunu görebiliyorum. “
Resul METİN
Batman Kapalı Hapishane Beşiri/BATMAN
***-
Merhaba Adil Bey;
Gebze, 11.11.2024
Merhabalar Adil Hocam,
Emeğinize sağlık, kartlarınızı aldım, tabii kitabınızla ilgili tanıtım yazısını.
"Türkiye, Basın Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden (AİHS) doğan yükümlülüklerini yerine getirmeli ve gazeteciler üzerindeki baskılara son vermeli."
Dünyadan ve Türkiye’den 18 basın meslek ve ifade özgürlüğü örgütü Eskişehir merkezli operasyonlarda gözaltına alınan gazeteciler için bir açıklama yaptı.
Soruşturmadaki ‘gizlilik kararını’ ve gazetecilerin avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmemesini eleştirdi.
Tekirdağ hapishanesinde yaşanan hak ihlalleri, hak gaspları ve kötü muamele sırasıyla şunlardır:
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf Grubu ve Sanat Platformu’nun katkılarıyla cezaevlerindeki siyasi tutsakların “içeride” yaşadığı sansürü, “dışarıdaki” ifade özgürlüğü ihlalleriyle bir araya getiren “Sus-ma: İçeride, dışarıda sansür ve otosansür” adlı sergi Beyoğlu’nda bulunan Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde ziyaretçilerini bekliyor.
Erzincan T Tipi Kapalı Cezaevi idaresi, tekli hücrede tutulan siyasi tutsak Semih Altun'un cezaevinde kaleme aldığı "Basit Bir Demokrasi Örneği" kitabının kendisine verilmesini sakıncalı bularak el koydu.
Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla yayımladığı basın bülteniyle, Türkiye'deki kadına yönelik cinsel işkence ve şiddet vakalarındaki artışa dikkat çekti.
Bürodaki verilere göre, 2024 yılı içinde ofise toplamda 55 başvuru yapılırken, bu başvuruların detayları kadına yönelik işkencenin çok boyutlu ve yaygın bir sorun olmaya devam ettiğini gözler önüne serdi.
“Söylediğim zorunlu ihtiyaçlar, masa, sandalye, battaniye, yastık, yatak, çarşaf, nevresim vs. bana “kantin listesi vereyim, yarın sayımında istediklerini yazarsın” dedi. Bir süre sonra listeyi bırakıp gitti. Listeyi inceledim. Zorunlu temel ihtiyaçlarımı (ketil vs. dahil) 15-20 bin TL. tutuyor. Orada kalıcı olmadığımı bildiğim için sigara, su bir de yastık yazdım. Başka bir şey yazmadım. Düşün Nevresim takımı 300-600 TL. Yüzü olmayan tek yastık 200 TL. Kaldı ki kantinde satılan ürünlerin çoğunluğu yani açık cezaevlerinde iş yurtlarınca Adlilerin çok çok ucuz iş gücüyle üretilen ürünler.
“HER TUTSAĞIN BİR GÜN UZAKLARA BAKABİLMESİ DİLEĞİYLE”
Uzaklara bakabilmenin de bir özleme, hasrete dönüşmesidir tutsaklık.
Bir uzun anlatıdır içeride olmak.
Zindanda olmak, zamana ve hayata, dışarıda hiç tahayyül edemeyeceğiniz kadar kısıtlı sınırlarda anlam yükleme çabasıdır. Ve dilin sınırlarını zorlayan daha çok şeydir.
Hükümlü Mehmet Savur için hapishane idaresinin verdiği hücre disiplin cezası hakkında Anayasa mahkemesi ihlal kararı verdi ve başvuranlar yönünden kaldırdı.
İnfazı hücre cezasından dolayı yanan tutsaklar bu emsal karardan faydalanabilir.
Mehmet Savur için verilen bu kararın özetini yayınlıyoruz.
KARAR
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR MEHMET SAVUR VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2020/5509)
09.11.2024
Sevgili Adil Okay Merhaba,
Selam ve sevgilerimi yolluyorum sizlere.
Mektubunu aldım.
İnfazı yakılan, 31 yıldır hapishanede olan hasta tutsak Resul Kocatürk sürgüne yollandı. Konu ile ilgili yakınından gelen mesajı paylaşıyoruz:
"Resul'ü geçen hafta çarşamba günü sürgün olarak Buca Yüksek güvenlikli hapishaneye sevk ettiler.
Kuyu tipi dedikleri türden. Sürekli ışıkla durup günde yalnızca 2 saat havalandırmaya çıkardıkları Tek kişilik hücrelerde kalacaklar. Kalan günlerini o hücrenin içinde tamamlayacak.
Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde 6 Aralık’a kadar devam edecek olan “Sus-ma: İçeride, Dışarıda Sansür ve Otosansür” başlıklı sergi hem dışarıdaki hem de hapishanelerdeki sansür ve otosansüre dikkat çekiyor.
""Şimdi sıra sizde. Oyunda konuşan, bağıran çağıran, ağlayan, gülen, slogan atan, türkü söyleyen, şiir okuyan tutsakların sesine kulak verin. Aramızdalar ve sizi demir parmaklıkların, dikenli tellerin, beton duvarların ve sansürün örtmeye çalıştığı gerçekle yüzleşmeye çağırıyorlar."
“21 Kasımda 30 yılım doluyor, hayırlısıyla çıktığımda bu sanatsal çalışmalara dahil olacağım. Kitap ki barıştır, kitapları ne kadar çoğaltabilirsek, kötülüğü o kadar azaltabileceğiz.”
Abdullah Öngüllü
04.10.2024
Merhaba Sevgili Adil Okay Hoca,