Mehmet Salih Erol'un cezaevinde yazdığı ve Abdullah Duran öykü yarışmasında ödül alan öyküsü...

AĞIRLAŞTIRILMIŞ GECE

Sancılar içinde uyanıp gözlerini açtığında, başını yastıktan zorlanarak kaldırıp etrafa bakındı. İçinden bağırmak geçti ama aniden buna engel olması gerektiğini fark etti. Üzerinde son birkaç gündür onu iyice yormaya başlayan bir ağırlık...

Koca bir çığın altında gibi hissediyordu. Gözü her kapandığında Gabus cini sanki boğazına çöküp onu nefessiz bırakıyor, ‘nefes alamıyorum’ diye çırpınıp avazı çıktığı kadar bağırmak istese de yalnızlığın soğukluğuyla birleşen Gabus’un delikli elleri buna izin vermiyordu.

Bünyan Hapishanesinden gelen bir öykü

“O” Binbir türlü belirsizliğin aklımın içinde hareket etmesine ve gölgelerin yüzüme düşüyor olmasına rağmen hafifçe gülümsüyorum. Engel olamadığım bu gülümseme yüzünden keskin bir suçluluk duygusu hissediyorum. Aslında gülmek, içinde bulunduğum durumu göz önüne alırsam; yapabileceğim en son şeydir. Çünkü topraklarımızdan atılmıştık, açtık, hastalıklarla boğuşuyorduk, sevdiklerimizi bıraktık arkamızda ve çok da ölü…

"FİRARİ YAZILAR- İÇERİDEKİ YAZARLARLA SÖYLEŞİLER" ÇOK YAKINDA YAYINLANIYOR

Görülmüştür Kolektifi'nden Adil Okay ile tutsak doktor Ayhan Kavak'ın bir yıldır süren çalışması -Gültan Kışanak'ın, Leyla Atabay'ın, Selahattin Demirtaş'ın ve 38 mahpus yazar ve şairin katkısıyla- nihayet sonuçlandı. Firari yazılar adlı kitap klaros yayınlarından çıkıyor.

iletişim:

[email protected]

veya

[email protected]

l

***

Arka kapaktan bir bölüm:

DELİ GÜCÜ

 

            Yatakta uzanmış okuduğu kitaba ilk sayfasından itibaren hayran olmuştu. Satırlardaki malzemeden çalınmamış, hatta daha cömert olunamayacağını kanıtlamak istercesine kullanılan küfürler çok hoşuna gitmişti. O da dolmuştu son limitine kadar. Kitaptaki kahraman rahatlığını kıskanarak arkadaşlarına, selam verene-vermeyene, alana-almayana, herkese sövmek istiyordu. “Ne küfrediyorsun” diyene tüm literatürdekileri sıralamak ve “daha ister misin” der gibi sırıtmak ne güzel olurdu.