Bilmez misin çocuk?

Tutsak gazeteci arkadaşımız Nedim Türfent, sizlerle paylaşmamız için şiir ve yazılarını yollamaya devam ediyor. Bu kez koğuş arkadaşı Abdulgafur Anlı’nın resimlediği bir şiiri yayınlıyoruz.

Uydurma kanıtlarla dolu bir dosya, adaletsiz bir mahkeme ile, ve bir düzine tanığın işkence gördükleri için tanıklık etmek zorunda bırakıldıklarını ifade etmelerine rağmen 8 yıl 9 ay hapse mahkum edilen, ve cezası 9 Ekim 2019’da yargıtay tarafından onanan, DIHA muhabiri Nedim Türfent, üç seneden fazladır tutsak.

Gece, Yürek ve Dil Suskun

7 Aralık 2019

<<Toprağın koynunda bile yan yana olmak bizim için yüksek bir değerdir>>

Neden diye sormayacağım, çünkü ruhum hapishanelere sığmıyor. Ruhumu hiç bir yere sığdıramıyorum. Bu hakikat ortadayken bile toprağın koynuna sığacağıma sanmıyorum. Toprak dar gelir. Sığamam toprağın koynuna.

Toprak ağır.

Duvarlar soğuk.

Sular kurşun kadar ağır.

Özlemler ise büyük.

Yani topraktan gelerek gecenin kalbine akarak, gecenin yatıştırıcı, uslu sessizliği ile birlikte bir sonsuzluk içinde kalmayı yeğlemek daha iyi.

Zelal Duyguların Kıyısına

16 Kasım 2019

Rojava' nın Özgürlüğü için Yıldızlaşanlara

Esaretin kollarında komünar kararlılıkta

Katre katre ışık soluyor ciğerlerim

En karanlık kuytuluğunda zindanların

Özgürlük kokuyor nefesim

Laşer ritmiyle çarpıyor yüreğim

Zelal duyguların kıyısına varıyor benliğim

Prangalarını kırıp ezberini yitiriyor aklım.

Işık kanatlı düş oluyor paralel evrenim.

Bir gün ışık olur yıldızlara giderim.

Yeryüzü aydınlanınca değin karanlığa gülümserim.

Belikli Mezar Taşları

Kıraç tepedeki mezar taşlarına asılı örüklü saçlar ağıtlarını yele bırakıyordu. Yüzü kuru nehir yataklı kadın, toprağı yeni yığılmış mezarın taşını bir bebek gibi kucaklayıp ulumakta. Zaman önüne kattığı her şeyi sürükleyen sel akışında. Toprağın holü içine işleyince doğruluyor. Genzini temizliyor. Kuşağından çıkardığı hançerle her iki beliğini diplerden kesiyor.

"Özgürlük şiddeti ölçüye gelmez daimi bir depremdir. "

Bağırsaklarında düğümlenmiş korkuyu çözmek, dağın yüksekliğini değil, derinliğini keşfedebilmektir özgürlük.

Şimdi oyuncağına küfredilmiş bir çocuğun ıslak gözlerine benziyor öfkem. Kapımda karavana vaktinden başka açılmayan bir mazgal ve dört yanımda karanlığın hükmüne boyun eğmiş namussuz duvarlar, gecenin bağrına çekilen korsan bir bayrak gibi dikleniyor gülüşlerime. Fakat yüreğimde "birden bire değil, usul usul" büyüyen bir ordu sevda var. Ve düşlerimde umudun yılmayan ustası.

Ümran Düşünsel’in Yeni Eseri ‘Ayağı Kırık Turnayım Katarda’ ya Dair...

Tutsak Doktor Ayhan Kavak'tan bir kitap değerlendirmesi

17 Ekim 2019

SAQELENGE  

Ümran Düşünsel’in Yeni Eseri ‘Ayağı Kırık Turnayım Katarda’ ya Dair

Yüzyıllara dayanan sözlü geleneğin halen canlı ve başat yaşandığı Kurdîli coğrafyada ses (deng) erbaplarınca dile getirilmiş stranlar (şarkı) da hayatın farklı yönlerine değinen ezgilerden mürekkeptir.

Ağırlaştırılmış Müebbet Mesut Deniz'den yeni bir öykü: "Neden var neden yok"

Temmuz 2019

NEDEN VAR NEDEN YOK

Biz çocukların, evimize geldiğinde kaçacak delik aradığı, sokakta karşılaştığımızda ise yüzümüzde muzip bir gülümsemeyle yolumuzu değiştirdiğimiz, mahallemizin iğne işlerini yapan, Selanik göçmeni bir Zeynep teyzemiz vardı.

6. sınıfa başladığım yıl, Zeynep teyzenin en büyük oğlu Mehmet abi yanımızdaki binaya taşındı ve bodrum katına da bir alüminyum doğrama ve panjur atölyesi açtı.

Tarsus Kadın Hapishanesinde yazılan deneme: "Derinden"

14 Temmuz 2019

Derinden

Siz hiç derinden bir nefes alırken ciğerlerinizin parçalanacağını hissettiniz mi, ben hissettim, gerçek yaşama doğru adımlarken yani annemin rahminden çıktığım anda. Ama içinde bulunduğum dar alandan, kocaman bir alana gelmek çok güzel bir duyguydu.

Yeni bir dünya, kalabalık bir topluluk, düşündüğümde daha farklı bir dünya burası, hiç değilse artık göbek bağımın mesafesinden daha geniş bir mesafeye emekleyebiliyorum.

25 Yıldır Tutsak Olan Felemez Erdem'den Yeni Bir Şiir ve Bir resim

Sevgili Adil Hoca, sevgili yeğenim Öykü ve tüm "Görülmüştür" ailesine. Sizinle kısa bir şiir paylaşmak istiyorum. Bir de yeğenim Öykü'nün iki fotoğrafını çizdim. Umarım beğenir. Küçük Öykü'müz şimdi büyümüş. Uzun süredir atölyeye çıkmıyoruz. Yoksa kendisine yağlı boyadan bir tablo yapardım. (...) İnsanlar en zor ve acı dolu günlerinde yoğunlaşıyor.

Felemez Erdem

E Tipi Kapalı Hapishane B- 12

Elbistan / K. Maraş

***

DÜNYAYA AÇTIN GÖZLERİNİ

Nankör Kedi Nasıl Yedim Seni

Haziran 2019

1970 ve 1980’li yılları yaşayanlar, İstanbul’da 80’lerin sonuna kadar, şehirler arası otobüslerde ve bagajlarında tavuk - kuzu - oğlak gibi küçük canlılara denk gelmiştir. Sanırım o zamanlarda İstanbul’da et çok pahalı ve köyden eve bozulmadan taze olarak et getirmenin en pratik yolu da canlı olarak getirmek. 

Çocuk Aren'in annesinin yazdığı masal: BÜYÜK DÜNYA

(Aren için bir masal yazdım )

BÜYÜK DÜNYA

Bir varmış bir yokmuş . Bir zamanlar efendilerin kendilerine karşı ifade ettikleri ve düşüncelerini dile getirdiği bir ülkede insanları cezalandırıp hapishane denilen yere koyarmış .İşte bende böyle bir ülkede gözlerimi açmış oldum.

Gel zaman git zaman annemle özgürlük adı altında simgelenen bu duvarlar dışında bir yerlerde kısa bir süre yaşadım. Adına büyük dünya deniyormuş.

Damlayan Masallar

Cezaevinde hazırlandı, çocuklara ithaf edildi: “Damlayan Masallar”

 19 Temmuz 2019 12:40

 

HABER MERKEZİ – Üç yılı aşkındır cezaevinde tutuklu bulunan Gazel Bulut’un editörlüğünü yaptığı “Damlayan Masallar” adlı çocuk kitabı Bando Yayınları’ndan çıktı. Kitapta tutuklu siyasetçi kadınların masalları ve bilmeceleri de var.

Gazel Bulut’un editörlüğünü yaptığı “Damlayan Masallar” adlı çocuk kitabı çıktı.

Dengen Ji Zindanan

Emek, yaşam ve İdeolojilerini, dünyadaki Tüm Halkların Kendi Kaderini Tayin etme hakkı Mücadelesi için veren, onurlu özgürlük devrimcileri olan kadın ve erkeklere atfedilen belgesel bir kitap ‘’DENGEN JI ZİNDANAN’’

DENGEN JI ZİNDANAN !

CEZAEVLERİNDEKİ MEKTUPLARDAN  YÜREKLERE, YÜREKLERDEN HAYATA UMUT VEREN SESLER!!!

Yalnız Ülkenin Dağ Çocukları

“Tarih denilen serüvenler destanı içerisinde insanlığa deneyim sunan birçok kesit var olmuştur, var olmaya da devam etmektedir. En can alıcı deneyimler ise uçurum kenarlarında, sınırların zorlandığı anlarda yazılır. Çelişkiler kriz anlarında derinleşir veya çözümlenir. İnsan iradesi de kendisini kaos durumlarında belli eder, nice “olmaz”ı böylesi durumlarda “olur” kılar. İnsan denilen varlık kendi içerisinde yarattıklarıyla yaşama anlam katar, yaşamdaki anlamları da kendi bünyesinde yaratır. Anlamların en yücesini keşfettiğinde ise, kendisini mücadele deryasında bulur.

Siyasi tutukluların yazılarından oluşan ‘Meşale Dergi’nin ikinci sayısı yayınlandı

Cezaevinde bulunan siyasi tutukluların yazı, öykü, şiirlerinden oluşan Meşale Dergi’nin ikinci sayısı yayınlandı. Meşale Dergi birleşen nehirlerin arasına duvarların giremeyeceğinin işaretidir. Göğü fethe çıkanlara hitaben, havalandırmadaki “dikdörtgen gökyüzüne” umut, direnç ve cesaretle bakıp, “elbette, elbette fethedeceğiz ve buluşacağız” diye fısıldamaktır gülümseyerek…

İlginç zamanlarda yaşayan bir gazetecinin portresi: Hüseyin Aykol

“Yargı reformu”nun açıklanmasıyla birlikte ifade ve basın özgürlüğü bir kez daha tartışılmaya başlandı.

Birçok kesim tarafından “Türkiye’de basın özgürlüğü var mı?”, “Kaç gazeteci tutuklu?” sorularına bu alanda çalışma yürüten örgütler tarafından hazırlanan raporlar rakamlarla yanıt olmaya çalışıyor.

Bu rakam karmaşasına Özgür Basın’ın çınarlarından Hüseyin Aykol, “İlginç Zamanlarda Yaşamak” kitabıyla kaleme aldığı yaşam deneyimiyle ışık tutuyor.

Tarsus Kadın Hapishanesinde yazılan deneme: Doğanın Uyanışı

Baharın ilk günlerini yaşıyorum, yeşillikler, coşkun akan dereler, yanı başımda cıvıl cıvıl öten kuş sesleriyle baharı karşılamak.

Doğanın bizlere bahşettiği bu harikulade tabiatı seyreylemek. Acaba kaç kişi bunun farkındadır. İçeriden annemin o güzel sesi kulağıma gelmekte ve ben acaba kaç kişi bunlardan uzak diyarlarda tehlikelerle boğuşmaktadır diye düşünüyorum. Etrafım, bulunduğum yer ne kadar hüzün verici olsa da tepenin ardında kıyametler kopmakta biliyorum.

Zamanın Boşluğunda Biz

16 Mart 2019

Saat sabahın beşi ve ben yatakta değilim, penceremde muhteşem bir görüntü, hilalin böyle güzel olduğunu bilmezdim. Sokaktaki her bir evin ışıkları kapalı herkes derin bir uykuda Her şey bu kadar huzurlu olabilse keke, sorunsuz bu an gibi olsa. Hala gözlerim hilalde genelde dolunayın görkemini bilirler nice aşklara şahitlik etmiştir, birbirlerine sarf edilen sevda sözleri.

Meşale Tolu'nun 'Oğlum bende kalacak' adlı kitabı çıktı

21 Nisan 2019 Pazar

Bir dönem ETHA'da muhabirlik ve çevirmen olarak çalıştığı için 8 ay tutsak kalan gazeteci Meşale Tolu'nun "Oğlum bende kalacak" adlı kitabı Almanca olarak yayınlandı.

Bir dönem ajansımızın muhabiri ve çevirmeni olarak çalışan Meşale Tolu'nun "Oğlum bende kalacak - Siyasi rehin olarak Türkiye'de tutsak" adlı kitabı çıktı.

Devran, Yoksullukla Yüzleşmenin Çıplak Hâli

Yoksulluğun gençlik üzerinden hikâyelerinin derin çaresizliği; yoksul insanların “duygu dünyaları zengin, yürekleri bonkörlük” hallerinin edebiyata vuran metinleri Devran.

6 Nisan 2019

Selahattin Demirtaş’ı büyük kalabalıklar siyasetçi kimliği ile tanıdı / tanıştı. Daha azı hak savunucusu kimliği ile İHD’li bir yönetici-aktivist olarak tanıdı. Daha daha azı da bütün bu kimliklerinden önce ya da bunlarla birlikte neredeyse yirmi yıl önceki yazar kimliği ile tanıdı.

Tekirdağ hapishanesinde yazılan öykü: MAHALLEDE SAHİPSİZ ARABA

Şubat 2019

Güneşli bir gün biz çocuklar tatilin rehavetiyle biraz geç uyanmış, kahvaltımızı edip Yenibosna sokaklarını yeni yeni doldurmaya başlamıştık. İlk olarak sokağımızın aşağı ucunda oturan Hasan’a rastladım. Hasan o dönemki kankamdı. Onunla muahabbet ederek dolaşmaya başladık.

Gözlerimiz mahalledeki samimi olduğumuz diğer çocukları ararken, bir kaç sokak ileride, sokakları dikine bölerek ilerleyen yol üzerinde park etmiş siyah bir otomobil farkettik. Otomobilin başında da iki çocuk merakla ona bakıyordu.

Kadınların 12 Eylül'ü ve Taş Duvarı Aşan Kahkahaları

Asiye Müjgan Güvenli'nin kaleme aldığı "Taş Duvarı Aşan Kahkahalar" 12 Eylül'ü ve direniş hikayelerini gülümseten öykülerle anlatmanın ötesine geçerek kadınların 12 Eylül'ünü de erkek tarih anlatısının dışında bir kurgu ve vurguyla ele alıyor.

30 Mart 2019

*Fotoğraf: Pamuk Yıldız arşivi. Yıldız 12 Eylül döneminde Dev-Yol davasında yargılandı.