Nankör Kedi Nasıl Yedim Seni

Haziran 2019

1970 ve 1980’li yılları yaşayanlar, İstanbul’da 80’lerin sonuna kadar, şehirler arası otobüslerde ve bagajlarında tavuk - kuzu - oğlak gibi küçük canlılara denk gelmiştir. Sanırım o zamanlarda İstanbul’da et çok pahalı ve köyden eve bozulmadan taze olarak et getirmenin en pratik yolu da canlı olarak getirmek. 

Çocuk Aren'in annesinin yazdığı masal: BÜYÜK DÜNYA

(Aren için bir masal yazdım )

BÜYÜK DÜNYA

Bir varmış bir yokmuş . Bir zamanlar efendilerin kendilerine karşı ifade ettikleri ve düşüncelerini dile getirdiği bir ülkede insanları cezalandırıp hapishane denilen yere koyarmış .İşte bende böyle bir ülkede gözlerimi açmış oldum.

Gel zaman git zaman annemle özgürlük adı altında simgelenen bu duvarlar dışında bir yerlerde kısa bir süre yaşadım. Adına büyük dünya deniyormuş.

Damlayan Masallar

Cezaevinde hazırlandı, çocuklara ithaf edildi: “Damlayan Masallar”

 19 Temmuz 2019 12:40

 

HABER MERKEZİ – Üç yılı aşkındır cezaevinde tutuklu bulunan Gazel Bulut’un editörlüğünü yaptığı “Damlayan Masallar” adlı çocuk kitabı Bando Yayınları’ndan çıktı. Kitapta tutuklu siyasetçi kadınların masalları ve bilmeceleri de var.

Gazel Bulut’un editörlüğünü yaptığı “Damlayan Masallar” adlı çocuk kitabı çıktı.

Dengen Ji Zindanan

Emek, yaşam ve İdeolojilerini, dünyadaki Tüm Halkların Kendi Kaderini Tayin etme hakkı Mücadelesi için veren, onurlu özgürlük devrimcileri olan kadın ve erkeklere atfedilen belgesel bir kitap ‘’DENGEN JI ZİNDANAN’’

DENGEN JI ZİNDANAN !

CEZAEVLERİNDEKİ MEKTUPLARDAN  YÜREKLERE, YÜREKLERDEN HAYATA UMUT VEREN SESLER!!!

Yalnız Ülkenin Dağ Çocukları

“Tarih denilen serüvenler destanı içerisinde insanlığa deneyim sunan birçok kesit var olmuştur, var olmaya da devam etmektedir. En can alıcı deneyimler ise uçurum kenarlarında, sınırların zorlandığı anlarda yazılır. Çelişkiler kriz anlarında derinleşir veya çözümlenir. İnsan iradesi de kendisini kaos durumlarında belli eder, nice “olmaz”ı böylesi durumlarda “olur” kılar. İnsan denilen varlık kendi içerisinde yarattıklarıyla yaşama anlam katar, yaşamdaki anlamları da kendi bünyesinde yaratır. Anlamların en yücesini keşfettiğinde ise, kendisini mücadele deryasında bulur.

Siyasi tutukluların yazılarından oluşan ‘Meşale Dergi’nin ikinci sayısı yayınlandı

Cezaevinde bulunan siyasi tutukluların yazı, öykü, şiirlerinden oluşan Meşale Dergi’nin ikinci sayısı yayınlandı. Meşale Dergi birleşen nehirlerin arasına duvarların giremeyeceğinin işaretidir. Göğü fethe çıkanlara hitaben, havalandırmadaki “dikdörtgen gökyüzüne” umut, direnç ve cesaretle bakıp, “elbette, elbette fethedeceğiz ve buluşacağız” diye fısıldamaktır gülümseyerek…

İlginç zamanlarda yaşayan bir gazetecinin portresi: Hüseyin Aykol

“Yargı reformu”nun açıklanmasıyla birlikte ifade ve basın özgürlüğü bir kez daha tartışılmaya başlandı.

Birçok kesim tarafından “Türkiye’de basın özgürlüğü var mı?”, “Kaç gazeteci tutuklu?” sorularına bu alanda çalışma yürüten örgütler tarafından hazırlanan raporlar rakamlarla yanıt olmaya çalışıyor.

Bu rakam karmaşasına Özgür Basın’ın çınarlarından Hüseyin Aykol, “İlginç Zamanlarda Yaşamak” kitabıyla kaleme aldığı yaşam deneyimiyle ışık tutuyor.

Tarsus Kadın Hapishanesinde yazılan deneme: Doğanın Uyanışı

Baharın ilk günlerini yaşıyorum, yeşillikler, coşkun akan dereler, yanı başımda cıvıl cıvıl öten kuş sesleriyle baharı karşılamak.

Doğanın bizlere bahşettiği bu harikulade tabiatı seyreylemek. Acaba kaç kişi bunun farkındadır. İçeriden annemin o güzel sesi kulağıma gelmekte ve ben acaba kaç kişi bunlardan uzak diyarlarda tehlikelerle boğuşmaktadır diye düşünüyorum. Etrafım, bulunduğum yer ne kadar hüzün verici olsa da tepenin ardında kıyametler kopmakta biliyorum.

Zamanın Boşluğunda Biz

16 Mart 2019

Saat sabahın beşi ve ben yatakta değilim, penceremde muhteşem bir görüntü, hilalin böyle güzel olduğunu bilmezdim. Sokaktaki her bir evin ışıkları kapalı herkes derin bir uykuda Her şey bu kadar huzurlu olabilse keke, sorunsuz bu an gibi olsa. Hala gözlerim hilalde genelde dolunayın görkemini bilirler nice aşklara şahitlik etmiştir, birbirlerine sarf edilen sevda sözleri.

Meşale Tolu'nun 'Oğlum bende kalacak' adlı kitabı çıktı

21 Nisan 2019 Pazar

Bir dönem ETHA'da muhabirlik ve çevirmen olarak çalıştığı için 8 ay tutsak kalan gazeteci Meşale Tolu'nun "Oğlum bende kalacak" adlı kitabı Almanca olarak yayınlandı.

Bir dönem ajansımızın muhabiri ve çevirmeni olarak çalışan Meşale Tolu'nun "Oğlum bende kalacak - Siyasi rehin olarak Türkiye'de tutsak" adlı kitabı çıktı.

Devran, Yoksullukla Yüzleşmenin Çıplak Hâli

Yoksulluğun gençlik üzerinden hikâyelerinin derin çaresizliği; yoksul insanların “duygu dünyaları zengin, yürekleri bonkörlük” hallerinin edebiyata vuran metinleri Devran.

6 Nisan 2019

Selahattin Demirtaş’ı büyük kalabalıklar siyasetçi kimliği ile tanıdı / tanıştı. Daha azı hak savunucusu kimliği ile İHD’li bir yönetici-aktivist olarak tanıdı. Daha daha azı da bütün bu kimliklerinden önce ya da bunlarla birlikte neredeyse yirmi yıl önceki yazar kimliği ile tanıdı.

Tekirdağ hapishanesinde yazılan öykü: MAHALLEDE SAHİPSİZ ARABA

Şubat 2019

Güneşli bir gün biz çocuklar tatilin rehavetiyle biraz geç uyanmış, kahvaltımızı edip Yenibosna sokaklarını yeni yeni doldurmaya başlamıştık. İlk olarak sokağımızın aşağı ucunda oturan Hasan’a rastladım. Hasan o dönemki kankamdı. Onunla muahabbet ederek dolaşmaya başladık.

Gözlerimiz mahalledeki samimi olduğumuz diğer çocukları ararken, bir kaç sokak ileride, sokakları dikine bölerek ilerleyen yol üzerinde park etmiş siyah bir otomobil farkettik. Otomobilin başında da iki çocuk merakla ona bakıyordu.

Kadınların 12 Eylül'ü ve Taş Duvarı Aşan Kahkahaları

Asiye Müjgan Güvenli'nin kaleme aldığı "Taş Duvarı Aşan Kahkahalar" 12 Eylül'ü ve direniş hikayelerini gülümseten öykülerle anlatmanın ötesine geçerek kadınların 12 Eylül'ünü de erkek tarih anlatısının dışında bir kurgu ve vurguyla ele alıyor.

30 Mart 2019

*Fotoğraf: Pamuk Yıldız arşivi. Yıldız 12 Eylül döneminde Dev-Yol davasında yargılandı. 

Tarsus Kadın hapishanesinden Gelen Bir Deneme: Yeniden

10 Şubat 2019

Bir masalla başladı her şey. Ve biz masal içerisindeki kahramanlara dönüşmüştük bir an.

Masalımız önce düşüncelerle başladı.

Kadın: İnsanlardan giderek uzaklaşıyorum, hatta artık sevmeme haline dönüşüyor.

Adam: Ya kendinden?

Kadın: Kendimden de. İnsanlığın yaptıklarını gördüğümde kendi türümden nefret edecek hale geliyorum.

Adam: Neden peki, seni bu duruma getirecek nedenlerin ne?

Bir Çay da Senden Olsun

"Bir çay da senden olsun" sadece hapishanelerde politik tutsaklara yaşatılan zulmü betimlemekle kalmıyor, keyfi sürgünler nedeniyle binlerce kilometre yol yapmak zorunda kalan tutsak ailelerinin, hapishane kapılarında travmalarla büyüyen tutsak çocuklarının, tedavileri yapılmayan hasta tutsakların seslerini de bize ulaştırıyor. Ve Osman Uludağ bu çalışmasıyla burjuva hümanizminden bir noktada ayrılıyor.

Tutsak Yazar Seyit Oktay'ın Yeni Kitabı "Aryen Med Destanı" Üzerine

''Evvel zaman içinde kalbur saman içinde. Develer tellal iken, pireler berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken '' diye başlar masallar. Çocukluğumuz, masallardaki bu anakronik ifadeleri hiç yadırgamadan masalsı bir büyü ile geçmiştir. Zaman döngüsel, iç içe ve sıra dışıdır. Babamızın beşiğini sallamış olmak içine hapsedildiğimz  düz- çizgisel zaman hapishanesinin dışına çıkmak, zamana baş kaldırmanın masum keyfini yaşamaktır.  Başka alemlere başka varoluşlara giden kapılar vardır masallarda. Kimi zaman kapı başka bir kapıya açılır.

Tarsus Kadın Hapishanesinde Yazılan Şiir: Kaybedilenler

Yıldız Sönmez

Kampüs Kadın Kapalı Cezaevi

Tarsus/Mersin

***

KAYBEDİLENLER

 

Ne güzeldi mişli zamanlar

İnsanlar daha içten, daha değer bilirdi

Gülerken içten, yürekten olurdu

Gözlerimizin içi gülerdi

Zaman geçti, insanlar değişti

Kimse içten gülmez oldu.

 

Babam anlatırdı,

Samimiyetin ucu yoktu

Herkes dürüst ve samimiydi çünkü

Şimdi her şey zorlamaca gibi

Merhabalarımız bile soğuk

Bafra Zindanında Yazılan Bir Şiir: "RUHUNU GİYİNSE KENT..."

Canım burnumda kaç zamandır

Dilimin ucunda bukağısız küfürler dolaşıyor

Hiç birini geri alamıyorum

İlk kez bu kente de küfür basıyorum

                           Kalbim acıyarak ve ağlayarak

 

Neden sesini yitirdi bu kent?

Bu Surlar ki

Yabancı atların toynak izleri karıştı da eteklerinde

Ömründe yitirmedi sesiniz.

Bazalt taşlı evlerin büyüsü nerede?

Kocaeli Hapishanesinden gelen bir öykü: Sineye Çekmek

      Sükût altın dediler de bu altının ne işe yaradığını hiç söylemediler. Ya da sükût altın dediler de bu altının hiç işe yaramadığını söylemediler veyahut ta sükûta altın dediler de herkeste biliyordu bu altının hiç bir işe yaramadığını, fakat kıymete saydılar yine de; korkudan ya da başka şeyden dolayı sustuk dememenin yoluna...

Ömer Özdurak'ın çocuklar için yazdığı öykü kitabı yayınlandı

Ömer Raman maslahıyla yazan politik tutsak Ömer Özdurak'ın çocuklar için yazdığı öykü kitabı "Dînazorê Biçûk ê Winda Dîno - Küçük Kayıp Dinazor Dino" Ar yayıncılık tarafından Türkçe ve Kürtçe olarak yayınlandı.

İletişim:

ÖMER ÖZDURAK

T TİPİ KAPALI CEZAEVİ

BURHANİYE- BALIKESİR