Rakka'da Aşk...
RAKKA'DA AŞK
- Rakka'da Aşk... hakkında daha fazla oku
- 19 gösterim
RAKKA'DA AŞK
Tutsak gazeteci arkadaşımız Nedim Türfent, sizlerle paylaşmamız için şiir ve yazılarını yollamaya devam ediyor. Bu kez koğuş arkadaşı Abdulgafur Anlı’nın resimlediği bir şiiri yayınlıyoruz.
…
Uydurma kanıtlarla dolu bir dosya, adaletsiz bir mahkeme ile, ve bir düzine tanığın işkence gördükleri için tanıklık etmek zorunda bırakıldıklarını ifade etmelerine rağmen 8 yıl 9 ay hapse mahkum edilen, ve cezası 9 Ekim 2019’da yargıtay tarafından onanan, DIHA muhabiri Nedim Türfent, üç seneden fazladır tutsak.
7 Aralık 2019
<<Toprağın koynunda bile yan yana olmak bizim için yüksek bir değerdir>>
Neden diye sormayacağım, çünkü ruhum hapishanelere sığmıyor. Ruhumu hiç bir yere sığdıramıyorum. Bu hakikat ortadayken bile toprağın koynuna sığacağıma sanmıyorum. Toprak dar gelir. Sığamam toprağın koynuna.
Toprak ağır.
Duvarlar soğuk.
Sular kurşun kadar ağır.
Özlemler ise büyük.
Yani topraktan gelerek gecenin kalbine akarak, gecenin yatıştırıcı, uslu sessizliği ile birlikte bir sonsuzluk içinde kalmayı yeğlemek daha iyi.
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2020 tarihli 34. sayısı elimize ulaştı.
Tüm sayılar için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz: http://gorulmustur.org/icerik/umus-eylul-dergisi
Tutsak şair Musa Şanak yeni yıl armağanı olaral ana dilinde yazdığı iki şiirini yolladı. Okumak için ekteki resme tıklayınız.
İletişim:
MUSA ŞANAK
F TİPİ HAPİSHANE
A8-22 BOLU
Yazar: Süleyman Erol
Yayınevi: Ürün Yayınları
İletişim:
Süleyman Erol
4 Nolu T Tipi Hapishane
A-Tek Üst 1
Y. Şakran - Aliağa - İzmir
16 Kasım 2019
Rojava' nın Özgürlüğü için Yıldızlaşanlara
Esaretin kollarında komünar kararlılıkta
Katre katre ışık soluyor ciğerlerim
En karanlık kuytuluğunda zindanların
Özgürlük kokuyor nefesim
Laşer ritmiyle çarpıyor yüreğim
Zelal duyguların kıyısına varıyor benliğim
Prangalarını kırıp ezberini yitiriyor aklım.
Işık kanatlı düş oluyor paralel evrenim.
Bir gün ışık olur yıldızlara giderim.
Yeryüzü aydınlanınca değin karanlığa gülümserim.
Kıraç tepedeki mezar taşlarına asılı örüklü saçlar ağıtlarını yele bırakıyordu. Yüzü kuru nehir yataklı kadın, toprağı yeni yığılmış mezarın taşını bir bebek gibi kucaklayıp ulumakta. Zaman önüne kattığı her şeyi sürükleyen sel akışında. Toprağın holü içine işleyince doğruluyor. Genzini temizliyor. Kuşağından çıkardığı hançerle her iki beliğini diplerden kesiyor.
Bağırsaklarında düğümlenmiş korkuyu çözmek, dağın yüksekliğini değil, derinliğini keşfedebilmektir özgürlük.
Şimdi oyuncağına küfredilmiş bir çocuğun ıslak gözlerine benziyor öfkem. Kapımda karavana vaktinden başka açılmayan bir mazgal ve dört yanımda karanlığın hükmüne boyun eğmiş namussuz duvarlar, gecenin bağrına çekilen korsan bir bayrak gibi dikleniyor gülüşlerime. Fakat yüreğimde "birden bire değil, usul usul" büyüyen bir ordu sevda var. Ve düşlerimde umudun yılmayan ustası.
"O gece Yeşilköy havaalanındaki hücrede kaldım. Hücrede o kadar çok pire ve bit vardı ki anlatamam. Habire üzerimden bir taraftan öteki tarafa zıplatıp, duruyorlar. Pislik ve kirden öyle beslenip, büyümüşler ki, abartmıyorum, nerdeyse sivrisinek büyüklüğündeler..."
Tutsak Doktor Ayhan Kavak'tan bir kitap değerlendirmesi
17 Ekim 2019
Ümran Düşünsel’in Yeni Eseri ‘Ayağı Kırık Turnayım Katarda’ ya Dair
Yüzyıllara dayanan sözlü geleneğin halen canlı ve başat yaşandığı Kurdîli coğrafyada ses (deng) erbaplarınca dile getirilmiş stranlar (şarkı) da hayatın farklı yönlerine değinen ezgilerden mürekkeptir.
H. Selim Açan'ın anılarını yazdığı 'Sürüyor O Kavga' ismiyle yayınlanan kitabının ikinci cildi 12 Eylül’den günümüze uzanıyor.
16 Kasım 2019
Selçuk ULU
Temmuz 2019
NEDEN VAR NEDEN YOK
Biz çocukların, evimize geldiğinde kaçacak delik aradığı, sokakta karşılaştığımızda ise yüzümüzde muzip bir gülümsemeyle yolumuzu değiştirdiğimiz, mahallemizin iğne işlerini yapan, Selanik göçmeni bir Zeynep teyzemiz vardı.
6. sınıfa başladığım yıl, Zeynep teyzenin en büyük oğlu Mehmet abi yanımızdaki binaya taşındı ve bodrum katına da bir alüminyum doğrama ve panjur atölyesi açtı.
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2019 tarihli 33. sayısı elimize ulaştı.
Tüm sayılar için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz: http://gorulmustur.org/icerik/umus-eylul-dergisi
14 Temmuz 2019
Derinden
Siz hiç derinden bir nefes alırken ciğerlerinizin parçalanacağını hissettiniz mi, ben hissettim, gerçek yaşama doğru adımlarken yani annemin rahminden çıktığım anda. Ama içinde bulunduğum dar alandan, kocaman bir alana gelmek çok güzel bir duyguydu.
Yeni bir dünya, kalabalık bir topluluk, düşündüğümde daha farklı bir dünya burası, hiç değilse artık göbek bağımın mesafesinden daha geniş bir mesafeye emekleyebiliyorum.
Sevgili Adil Hoca, sevgili yeğenim Öykü ve tüm "Görülmüştür" ailesine. Sizinle kısa bir şiir paylaşmak istiyorum. Bir de yeğenim Öykü'nün iki fotoğrafını çizdim. Umarım beğenir. Küçük Öykü'müz şimdi büyümüş. Uzun süredir atölyeye çıkmıyoruz. Yoksa kendisine yağlı boyadan bir tablo yapardım. (...) İnsanlar en zor ve acı dolu günlerinde yoğunlaşıyor.
Felemez Erdem
E Tipi Kapalı Hapishane B- 12
Elbistan / K. Maraş
***
DÜNYAYA AÇTIN GÖZLERİNİ
Daha önce hapishanede kitap dosyası yasaklanan Gazeteci Uğur Yılmaz'ın Gitmek Gerekiyor adlı ilk şiir kitabı yayınlandı.
İletişim:
UĞUR YILMAZ
YÜKSEK GÜVENLİKLİ HAPİSHANE
ELAZIĞ
Bitlis'ten İstanbul'a uzanan bu yol, Hamidiye Alaylarının günahlarından bir kurtuluş mudur? Ya İstanbul'dan Bitlis'e dönüş, kader bilinmiş bir yanlışın düzeltilmesinin hikayesi midir?
Haziran 2019
1970 ve 1980’li yılları yaşayanlar, İstanbul’da 80’lerin sonuna kadar, şehirler arası otobüslerde ve bagajlarında tavuk - kuzu - oğlak gibi küçük canlılara denk gelmiştir. Sanırım o zamanlarda İstanbul’da et çok pahalı ve köyden eve bozulmadan taze olarak et getirmenin en pratik yolu da canlı olarak getirmek.
ANKARA - Anneleriyle birlikte dört duvar içinde büyümek zorunda kalan çocuklar için masallar kaleme alan Gazel Bulut, "Umarım Damlayan Masallar çocukların hayallerine ortak olur" dedi.
2 Temmuz 2019
'Zaman bize ne söylüyor?'
(Aren için bir masal yazdım )
BÜYÜK DÜNYA
Bir varmış bir yokmuş . Bir zamanlar efendilerin kendilerine karşı ifade ettikleri ve düşüncelerini dile getirdiği bir ülkede insanları cezalandırıp hapishane denilen yere koyarmış .İşte bende böyle bir ülkede gözlerimi açmış oldum.
Gel zaman git zaman annemle özgürlük adı altında simgelenen bu duvarlar dışında bir yerlerde kısa bir süre yaşadım. Adına büyük dünya deniyormuş.
Cezaevinde hazırlandı, çocuklara ithaf edildi: “Damlayan Masallar”
Gazel Bulut’un editörlüğünü yaptığı “Damlayan Masallar” adlı çocuk kitabı çıktı.
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Temmuz-Ağustos-Eylül 2019 tarihli 32. sayısı elimize ulaştı.
Tüm sayılar için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz: http://gorulmustur.org/icerik/umus-eylul-dergisi
Bir grup tutsağın katkısıyla yayınlanan Meşale Adlı derginin 2. sayısı adresimize ulaştı. Nisan Yayıncılıktan edinilebilir.
İletişim: 02122937376
Görülmüştür grubu olarak küçük bir katkı sunduğumuz Gazel Bulut'un hapishanede hazırladığı kitap nihayet yayınlandı. Emeği geçenleri tabi başta Gazel anneyi kutluyoruz
Kitap hakkında bilgi:
DENGEN JI ZİNDANAN !
CEZAEVLERİNDEKİ MEKTUPLARDAN YÜREKLERE, YÜREKLERDEN HAYATA UMUT VEREN SESLER!!!
Ömer Dede
“Tarih denilen serüvenler destanı içerisinde insanlığa deneyim sunan birçok kesit var olmuştur, var olmaya da devam etmektedir. En can alıcı deneyimler ise uçurum kenarlarında, sınırların zorlandığı anlarda yazılır. Çelişkiler kriz anlarında derinleşir veya çözümlenir. İnsan iradesi de kendisini kaos durumlarında belli eder, nice “olmaz”ı böylesi durumlarda “olur” kılar. İnsan denilen varlık kendi içerisinde yarattıklarıyla yaşama anlam katar, yaşamdaki anlamları da kendi bünyesinde yaratır. Anlamların en yücesini keşfettiğinde ise, kendisini mücadele deryasında bulur.
Cezaevinde bulunan siyasi tutukluların yazı, öykü, şiirlerinden oluşan Meşale Dergi’nin ikinci sayısı yayınlandı. Meşale Dergi birleşen nehirlerin arasına duvarların giremeyeceğinin işaretidir. Göğü fethe çıkanlara hitaben, havalandırmadaki “dikdörtgen gökyüzüne” umut, direnç ve cesaretle bakıp, “elbette, elbette fethedeceğiz ve buluşacağız” diye fısıldamaktır gülümseyerek…
“Yargı reformu”nun açıklanmasıyla birlikte ifade ve basın özgürlüğü bir kez daha tartışılmaya başlandı.
Birçok kesim tarafından “Türkiye’de basın özgürlüğü var mı?”, “Kaç gazeteci tutuklu?” sorularına bu alanda çalışma yürüten örgütler tarafından hazırlanan raporlar rakamlarla yanıt olmaya çalışıyor.
Bu rakam karmaşasına Özgür Basın’ın çınarlarından Hüseyin Aykol, “İlginç Zamanlarda Yaşamak” kitabıyla kaleme aldığı yaşam deneyimiyle ışık tutuyor.
İdris Baluken, cezaevinden kaleme aldığı ikinci romanı “Oko” ile okuyucusuyla buluşacak. Baluken, kitabında eşitsizlik ve tahakküm ilişkileriyle örülü dünyayı en ötekinin, ezilenin gözüyle anlatıyor.
Naim Küçükkaya gönderdiğimiz kitapları almış. Teşekkür mektubu ile iki yeni şiirini yayınlıyoruz.
İletişim:
NAİM KÜÇÜKKAYA
H TİPİ HAPİSHANE F 3 GAZİANTEP
İletişim:
A. Kerim Aktaş
H Tipi Hapishane Gaziantep
1988 yılı, benim sekizinci sınıfa başladığım yıl. O yıl, Bulgaristan’dan Türkiye’ye yoğun göçün yaşandığı bir yıldı. Mahallemize oradan göçüp yerleşen aileler olduğu gibi, sınıfımızda da oradan gelen bir öğrenci olmuştu.
Baharın ilk günlerini yaşıyorum, yeşillikler, coşkun akan dereler, yanı başımda cıvıl cıvıl öten kuş sesleriyle baharı karşılamak.
Doğanın bizlere bahşettiği bu harikulade tabiatı seyreylemek. Acaba kaç kişi bunun farkındadır. İçeriden annemin o güzel sesi kulağıma gelmekte ve ben acaba kaç kişi bunlardan uzak diyarlarda tehlikelerle boğuşmaktadır diye düşünüyorum. Etrafım, bulunduğum yer ne kadar hüzün verici olsa da tepenin ardında kıyametler kopmakta biliyorum.
Musa Şanak'ın şiirini okumak için resme tıklayınız
İletişim:
MUSA ŞANAK
F TİPİ CEZA İNFAZ KURUMU A8-22
BOLU
‘’Serçenin Kanat Çırpışı / On‘lara anlatıyorum. ‘’
Serçe gibi asi, serçe gibi asil ve serçe gibi ürkek / kırılgan ve direngendir ruhumuz.
16 Mart 2019
Saat sabahın beşi ve ben yatakta değilim, penceremde muhteşem bir görüntü, hilalin böyle güzel olduğunu bilmezdim. Sokaktaki her bir evin ışıkları kapalı herkes derin bir uykuda Her şey bu kadar huzurlu olabilse keke, sorunsuz bu an gibi olsa. Hala gözlerim hilalde genelde dolunayın görkemini bilirler nice aşklara şahitlik etmiştir, birbirlerine sarf edilen sevda sözleri.
21 Nisan 2019 Pazar
Bir dönem ETHA'da muhabirlik ve çevirmen olarak çalıştığı için 8 ay tutsak kalan gazeteci Meşale Tolu'nun "Oğlum bende kalacak" adlı kitabı Almanca olarak yayınlandı.
Bir dönem ajansımızın muhabiri ve çevirmeni olarak çalışan Meşale Tolu'nun "Oğlum bende kalacak - Siyasi rehin olarak Türkiye'de tutsak" adlı kitabı çıktı.
Yazar Halil Yeni'nin Cumartesi Anneleri'nden hapishanelerde yaşananlara kadar çeşitli konularda yazdığı denemelerden oluşan kitabı "Zamansız Ölümler Ülkesi", Telgrafhane Yayınları tarafından yayınlandı.
Yağmur neden yağar biliyor musunuz, bunu hiç düşündünüz mü? Bize öğretilen ezberlerle değil gerçekten düşündünüz mü?
Bize ezberletirler ki; su donar buz olur, o buzdan dağlar olur, sonra o dağlar erir buhar olur, o buhardan bulutlar, o bulutlardan yağmurlar, o yağmurlardan da sel olur!..
Yoksulluğun gençlik üzerinden hikâyelerinin derin çaresizliği; yoksul insanların “duygu dünyaları zengin, yürekleri bonkörlük” hallerinin edebiyata vuran metinleri Devran.
6 Nisan 2019
Selahattin Demirtaş’ı büyük kalabalıklar siyasetçi kimliği ile tanıdı / tanıştı. Daha azı hak savunucusu kimliği ile İHD’li bir yönetici-aktivist olarak tanıdı. Daha daha azı da bütün bu kimliklerinden önce ya da bunlarla birlikte neredeyse yirmi yıl önceki yazar kimliği ile tanıdı.
Şubat 2019
Güneşli bir gün biz çocuklar tatilin rehavetiyle biraz geç uyanmış, kahvaltımızı edip Yenibosna sokaklarını yeni yeni doldurmaya başlamıştık. İlk olarak sokağımızın aşağı ucunda oturan Hasan’a rastladım. Hasan o dönemki kankamdı. Onunla muahabbet ederek dolaşmaya başladık.
Gözlerimiz mahalledeki samimi olduğumuz diğer çocukları ararken, bir kaç sokak ileride, sokakları dikine bölerek ilerleyen yol üzerinde park etmiş siyah bir otomobil farkettik. Otomobilin başında da iki çocuk merakla ona bakıyordu.
Asiye Müjgan Güvenli'nin kaleme aldığı "Taş Duvarı Aşan Kahkahalar" 12 Eylül'ü ve direniş hikayelerini gülümseten öykülerle anlatmanın ötesine geçerek kadınların 12 Eylül'ünü de erkek tarih anlatısının dışında bir kurgu ve vurguyla ele alıyor.
30 Mart 2019
*Fotoğraf: Pamuk Yıldız arşivi. Yıldız 12 Eylül döneminde Dev-Yol davasında yargılandı.
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2019 tarihli 31. sayısı elimize ulaştı.
Tüm sayılar için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz: http://gorulmustur.org/icerik/umus-eylul-dergisi
Hazırlayan: Hasan Şahingöz
İletişim Adresi: 1 Nolu F Tipi Hapishane C tek 55 TEKİRDAĞ