Kapatılmanın Patolojisi - Osmanlı'dan Günümüze Hapishanenin Tarihi

Türkiye 2000 yılından bu yana, F Tipi Hapishanelerin inşasıyla beraber, hapishaneler konusunda oldukça ciddi bir yeniden inşa sürecinin içerisindedir. Açılan, kapatılan ve yeniden düzenlenen hapishaneler ile birlikte mimari olarak yapısal bir dönüşüm gerçekleştirilmekte, koğuş esasına göre inşa edilmiş hapishaneler tasfiye edilirken "oda sistemi" hakim mimari tarz haline gelmektedir. Aynı süreçte, bu yeniden inşa sürecini anlamlandırmaya yardımcı olacak iki önemli gelişme daha yaşanmaktadır. Bunlardan ilki artan kriminalizasyon süreci ikincisi ise mahpus sayısında görülen artıştır.

Küçük Güzel Buluttan Güzel Öyküye Sevgiler

KÜÇÜK GÜZEL BULUTTAN GÜZEL ÖYKÜ’YE SEVGİLER

Saat sekiz onbeş civarları. Çirkin demir kapının önünde sabırsızlıkla bekliyorum ki, gardiyanlar gelip dışarıdan üzerimize kapattıkları çirkin kapının asmalısından sürmelisine ve daha bilmem nesine değin üç-dört ayrı kilidini söküp kapıyı açsınlar da hemen havalandırmaya atayım kendimi!

Sinan Bülbül'den sarsıcı bir deneme: Melkişahlı Kadın

MELKİŞAHLI KADIN (SİNAN BÜLBÜL)

Hüzün!

Tatlı bir hüzün sarmış yüzünü.

Pürüzsüz yüzün tatlı, sevimli. İnsan bakarken huzur buluyor.

Biraz tebessüm etsen her şey daha güzel olacak, ama yüzündeki hüzün ACI PELİN suyunu içen birinin yüzüne benzer.

Acıdan hüzün yüzüne oturmuş, tebessüm ise ebediyen dualarımda yükseliyor sana doğru ve zamanla tebessüm yok oldu, vadilerde, dağların kayalıklarında kayboldu.

Gülmekten korkmak!

Nedir gülmek?

Sende benim gibi yıllardır tebessüm etmek nedir bilmedin.

“Sus” dedi hüzün!

20 Yıldır tutsak olan Seyit Oktay'dan yeni bir öykü: KATRE

KATRE

Eski zaman ahitlerinde “kadınlar bütün varlıklarıyla ağlar” diye yazıldığı için gözyaşlarına dair en güzel masalları onlar bilirdi.

Nazdar kavruk teninde açılmış asırlık hatların ellerinde yansımasını bulan kuraklığını gözlerinin bereket saçan rahşanıyla unutturuyordu. Torununu okşarken Kürdi bir ninni fısıldıyordu.

“Nene” dedi Alyel, “Bir daha anlatsana gözyaşı kardeşlerin masalını” Nazdar’ın çentikli dudakları Alyel’in alnında peygamber mührüne döndü. Sevgiydi peygamber mührü.

F Tipi Hapishanelerden Öyküler: Korkma Kimse Yok

Korkma Kimse Yok”, siyasi sebeplerle F tipi hapishanelerin, tek kişilik hücrelerinde müebbet hapse mahkûm edilmiş, 16 kişinin yazdığı öykülerden oluşan bir kitap. Kitabın editörleri Ayşegül Tözeren ve Sibel Öz arka kapak yazısında, kitabı şu cümlelerle anlatmışlar: “Bazen sadece bir kitap değildir elinizdeki. Tüm insanlık bir kitabın sayfaları arasına sıkışmış, kırk kapının ardından size bakmaktadır. Kırk kapı, kırkı da kilitli... Kilitleri kırıp kapıları açmak demektir bazen 'okumak'. O kapılar ardındaki insanlığa katılmak...

Tutsak yazar Seyit Oktay'dan KOBANÊ DESTANI

Seyit Oktay

KOBANÊ DESTANI

(Kan Güzü…)

Kan güzü, aşk güzü, azadi güzü, ceng güzü, direniş güzü hepsi eder Kobanê Güzü… Tanrım ne muhteşem direniyorlar Kobanê’de!

Gökyüzünde Kûrdi bir yağmur, ağaçlar sarı-turuncu yapraklar döküyor hiçte hüzün yok havada, kadınlı-erkekli bir direniş halayı var, alnından öpüyorlar güneşin, ne ateşten korkuyorlar ne de kızgın demirden.

“ARAMİ TABLETLERİ” VE SEYİT OKTAY

Haziran 2013’te Ar Yayınları tarafından okurlarıyla buluşan Seyit Oktay’ın "Arami Tabletleri"ni yeniden okumaya gereksinim duydum.

Seyit “Yiğit’in Destanı”nı yazarken Zümrüd-ü Anka gibi hangi duygu aralığında kanat çırptığını doğrusu bilmiyorum. Ancak dillendirdiği hikayelerde, ördüğü masallarda hakikate yakın eylediği düşte, kelime kelime, satır satır adeta günümüzü görünür kıldığı kanısındayım. Eli kanlı IŞİD çetelerinin tasvirini “Hükümran KAHHAR” tanıtmasıyla inceden inceye ilintilerken, olanı olmadan teşhir etmektedir.

Tutsak Doktor Ayhan Kavak'tan kitap tanıtım yazısı: Şekok Gölgesine Düşen İzler

"ŞEKOK GÖLGESİNE DÜŞEN İZLER"

Derler ki nesir, öykü veya roman yazanlar iyi şiir yazamaz ama şairler iyi nesir, öykü, roman yazarlar. Bu sözün gerçekliğini Şair Mehmet Sait Yalçın yani Andok hewalimin yeni çıkan öykü kitabında teyit etmek mümkün.

Yazarın 2010 yılında "Sürgün Uçurumlar Çığlığı" adlı ilk şiir kitabı yayınlandı. Aslında bir nevi “legalize oldu” demek daha doğru bir tanımlama olacak. Zira tamamlanıp da yastık altında, zindan koşullarının zorunluluğunda “bekleme” de olan nice şiir dosyaları mevcut.

Tutsak Doktor Ayhan Kavak'ın Ezidiler için yazdığı ağıt

“Duyan var mı? Ağıtlar yükseliyor Şengal’de Yok! Bir tek “Yüreğini dağlara nakşedenler” duyuyor. Cana can, ölüme set olmaya, yardıma koşuyorlar kız ve erkek kardeşleri için.Dağları, taşları saran aleve can suyu niyetine Dabbet-ül Arz’a “dur” diyorlar, “dur”, “insan bunlar ey ucube” diye nidaya duran yiğitler kötülüğün yok ediciliğine engel olmaya, ilk elden açtıkları yaşam koridoruyla başlıyorlar. Ve bebesiyle bu koridordan geçen bir Ana vahşetin salyalı cellatlarından kurtulabiliyor.”

DAYE (ANA)

Hasta tutsaktan SOMA için şiir

Soma Karalamalar

Ne  kurşun yarası göğüslerinde

ne de bir amansız şarapnel

kimisi on yedisinde

kimisi elli

doğmuş veya doğacak olan çocukların babaları

koyun koyuna ve hepsi baharında

yatıyor yan yana üç yüz bir can

üç yüz bir insan

ne bir cephe savaşında

ne bir deprem yıkıntısında

ne de bir veba salgınında

üç yüz bir can

bir kömür kuyusunda

hepsini birden

öldürdüler oracıkta

üç yüz bir can.

 

-Cellat-

Tutsakların Karikatür dergisi Golik yeni sayısı çıktı

Tutsakların hapishanede yaptığı çizim ve karikatürlerden oluşan dergi GOLİK'in 8. sayısı çıktı.

isteme ve iletişim adresi:

ÖMER ÖZDURAK 1 NO'LU F TİPİ C.İK. C-5 PTT CEZAEVİ ŞUBESİ İZMİT- KOCAELİ

veya

FERAT BOĞATEKİN ZAFER MAH. CENGİZ HAN SK. ÖZTÜRK APT. NO: 26/ O 11 YENİBOSNA- İSTANBUL

TEL: 05439658077

[email protected]



 

16 Tutsak yazdı: Korkma Kimse Yok

Hücrede yalnızlığa isyan

Siyasi nedenlerle F tipi hapishanelerde, tek kişilik hücrelerde, müebbet hapse mahkûm edilmiş 16 kişinin yazdığı metinlerden oluşan “Korkma Kimse Yok” adlı kitap, 8 Kasım’da başlayacak Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda okurlarla buluşacak. Dışarda Deli Dalgalar inisiyatifinin kurucusu Sibel Öz ve yazar Ayşegül Tözeren’in yayına hazırladığı, NotaBene Yayınları’ndan çıkacak çalışma, hapis ile dışarısı arasında yıllar içinde kurulan köprünün sonucunda oluşmuş.

Zeynel Karabulut'tan bir şiir: Kadınlar

Kadınlar

Adlarına şiirler okunur, türküler söylenir

Baharda sevdalar güzel çiçekler gibi filizlenir

Dağların beyazımsı örtüsü başına taç eder allanır pullanır

Yaşamları zalimlerin prangalarında asılı kalır

 

Nedeni bilinmez değil, öyle bilinir ki

Sömürücü düzenlerin zehiridir zorla içilir.

Sokaklarda nara atarak bıçaklanır, saçları yere dökülür.

Envai işkencelerle yaşamları zehir edilir zindana çevrilir.

 

Gözpınarları mavileşir, nehir olur akar gelir.

Gazeteci Çiftçi Kadınlar Koğuşunu Yazdı

KCK sanığı gazeteci Çiftçi “Kadın ve Zindan-Kadın Bir Gazetecinin Esareti" kitabında kadınlar koğuşunu yazdı: “Hapiste anladım ki; hayat tam da bitti dediğin yerden başlıyormuş.”

İstanbul - BİA Haber Merkezi 22 Ekim 2014

KCK operasyonlarında tutuklanan ve yaklaşık iki yıllık tutukluluğun ardından tahliye edilen gazetecilerden, DİHA Hakkari muhabiri Hamdiye Çiftçi Öksüz’ün “Kadın ve Zindan-Kadın Bir Gazetecinin Esareti” adlı kitabı çıktı.

Kadın Tutsakların Dergisi "Roperî"nin Önsözü

5. SAYIYA ÖNSÖZ

ŞAKRAN HAPİSHANESİNDE KADIN TUTSAKLARIN ELLE HAZIRLAYIP YAYINLADIĞI “ROPERİ” DERGİSİ 4. SAYI YAYINLANDI. GÖRÜLMÜŞTÜR EKİBİ TARAFINDAN E-DERGİ YAPILDI. DERGİNİN ÖNSÖZ’ÜNÜ YAYINLIYOR VE BÜTÜNÜNÜ OKUYABİLECEĞİNİZ BAĞLANTIYI VERİYORUZ. AYRICA DERGİ VE YAZILAR HAKKINDA GÖRÜŞLERİNİZİ AŞAĞIDAKİ ADRESE İLETEBİLİRSİNİZ:

EBRU GÜDEN

ŞAKRAN KADIN KAPALI HAPİSHANESİ  A 2

ALİAĞA / İZMİR

VEYA

SİBEL MUSTAFAOĞLU

Tutsak şair Şehnaz Şahin'den bir şiir

               YİTİK ZAMAN

Yitik bir zamanın çocuklarıyız biz

Annelerinden ninni dinlememiş

Hayat veren sütünden içememiş çocuklar

Postal korkuları

Ve ömrün karabasanı siren sesleri

 

Sokaklarda çocuklar ölürdü

Biz büyümeye çalışırken

Yüzlerinde yarının umutları olan

Elleri hep vermeye alışık açık halde öldüler

Biz vermeyi bilen ama hep bizden çalınan

Çocukluk anılarımızın peşindeyiz

 

Yaldız Bakışlı Soma'lı Küçük Kız

Celil Keskin

2 Nolu T Tipi Cezaevi B-9 Şakran/Aliağa

İZMİR

Çocuk saflığında damlayan gözyaşlarıyla tutuldu sele nice yürekler, yaldız karası bakışlarında baba sevgisini kazıdın bir kez daha körpecik fidanların ruhuna. O kadar masumane bir ağlayış ki onunki, tarifi imkansız adeta, tutmuş ellerine kocaman testiyi alır götürür baba kabrine. Elindekini bir oyuncak sanmak ve düşünmek bile onun o minnacık ciğerine en büyük darbeyi vurmak olur.

Bejdar'ın Tutsak Alınamayan Şiirleri

“Şiir hayatın özetidir.”[1]

Bejdar Ro Amed…

Kürt şiirselliğiyle yüklü bu adı ilkin -olasılıkla Amed’de, Kürtleri “te’dip”te kararlı, rejimin sadık bekçisi, dediğim dedikçi, işgüzar bir nüfus memurunun dayatmasıyla kayda geçilmiş Türkçe bir adın yanına parantez içinde çiziktirilmiş olarak gördük, Kürt coğrafyasındaki cezaevlerden birinden gelen zarfın üzerinde…

"Golik" Tutsakların karikatür dergisi 6. sayı çıktı

Politik Tutsakların yayınladığı "Golik" Karikatür dergisi 6. sayı çıktı.

Dergiyi edinmek için bağlantı:

Golik Dergisi Zafer mah. Koyum sok. No:33/7 Yeni Bosna  Bahçelievler/İstanbul

Tel: 05439658077

Gen. Yay. Yön: Av. Ferat Boğatekin (kardeşim)

e-mail: [email protected]

iletişim adresi: Mehmet Boğatekin

1 Nolu T Tipi C-5

PTT Cezaevi şubesi

İzmit/Kocaeli

"KİRPİ" Tutsak Dergisinin hapishaneden Çıkışı Yasaklandı

Tekirdağ 1 No'lu F Tipi Hapishanesi'nde politik tutukluların çıkardığı "Kirpi" adlı karikatür dergisinin dışarı çıkarılması yasaklandı. Hapishane yönetimi, AKP'nin yolsuzluklarının anlatıldığı karikatürleri "yalan yanlış bilgiler" olarak değerlendirdi.

Etkin Haber Ajansı / 19 Mart 2014 Çarşamba, 18:18

HABER MERKEZİ- Geçtiğimiz günlerde politik tutukluların açlık greviyle gündeme gelen Tekirdağ 1 No'lu F Tipi Hapishanesi, AKP'nin yolsuzluklarını anlatan karikatürleri sansürlendi.

Yılmaz Demir'den bir mektup ve bir şiir

UFUK ÇİZGİSİ

 Gizemli bir gecenin yüreğinde 

 Kuşkunun anatomisini çizer

       düşlerim.

Sırat'ta hesaplaşmanın arifesinde

bir sevdalıya rastlıyor gözlerim

Yaprakları küsmüş bir ağaç

       sorguluyor geceyi

Kıblegahını şaşırmış

       bir mevsimin hüznünde

             telaşla göç ediyor yıldızlar

Yağmur duasında faniler

Yağacak mı?

Yağmayacak mı?

Bilinmez...