Tutsak Karikatürist Nurettin Erenler'den mektup var

Merhaba Değerli Adil Hocam,

Öncelikle Selam- Sevgi ve Saygılarımı gönderiyorum. Temennim daima iyi ve sıhhatle olmanızdır. Bende oldukça iyiyim. Neyseki bir Adanalı'nın sıcaklardan dem vurması biraz acayip kaçıyor ama Adana'yı çok özlediğimi belirtmeliyim. Şimdi çok değişmiş diyorlar Adana için. En son 25 yıl önce görmüştüm =) Bunca sene değişim ve dönüşümün olmaması olanaksız zaten. Umuyorum bu değişim dönüşüm olumlu yöndedir, ne dersiniz Hocam?..

Tutsak yazar Seyit Oktay'dan mektup var

"Biliyorsunuz son zamanlarda içeride birçok uygulamayla yüz yüze; ortak sohbet vb. imkânlar kalkmış halde. Her yerde olmasa da burada tekzende tekmil dayatması olduğu için ailelerimiz ile görüşemiyoruz. Zaten uzak olduğu için ziyaretlere de kimse gelip-gidemiyor, ya da çok az gelebiliyorlar, kitap verilmiyor, mesela şimdi Ceylan Yayınevi son yayımlanan kitabımı ‘’ Aryen-Med Destanı ‘’  nı yollamış verip –vermeyecekleri belli değil."
 

Seyit OKTAY

T Tipi Cezaevi A2-5 Koğuşu

TOKAT

***

 

Sevgili Keke Adil;

Gaziantep Hapishanesinden tutsakların yolladığı hak ihlalleri raporu

14.05.2018

Değerli insan Adil OKAY

Merhaba ;

İyi olmanızı diliyor , selam ve sevgilerimi gönderiyorum .

Göndermiş olduğunuz kitaplar için teşekkür ederim. Ancak daha elime geçmediğinden okuyamadım . Ayrıca kitabımın tanıtımını yaptığınızı aileden öğrendim. Ayrıca teşekkürlerimi sunarım .Umarım tüm bunların geride kalacağı - kaldığı zamanlar yakındır. Bu aralar gün geçmiyor ki bir şeyler çıkmasın karşımıza... Daha çok zindanın içinden ve yaşadığımız sorunlardan bahsetmek istiyorum.(...)

Sürgüne Gönderilen Sinan Bülbül’den faks geldi

2 No'ludan 1 No'luya getirildiğimizde İçeriden Dışarı – Dışarıdan İçeri Fotoğraf Köprüsü 55 Fotoğrafçı – 55 Mahpus adlı iki adet kitapçık vardı, üç dört cezaevi dolaştım, alınmadı ama burada bir sürü gerekçeyle verilmedi, her iki kitapçığı alabilmek için İnfaz Hâkimliği ’ne itirazda bulundum, sonuç henüz belli olmamış. Sanat – edebiyat çalışması içerikli bir kitapçığın başına demek böylesi şeyler de J gelecekmiş!

Sinan BÜLBÜL

1 No’lu L Tipi Cezaevi   C-14. Oda

Maltepe/İSTANBUL

***

Tutsak gazeteci Uğur Yılmaz, düşlediği bir fotoğraf karesinin çekilmesini istiyor. Takipçilerimize duyurulur.

Sevgili Adil Okay; öncelikle siz değerli fotoğraf sanatçısı şahsında, tutsaklarla dayanışma içine giren tüm sanatçıları ve aydınları ışık bolluğuyla selamlıyor, bahar sıcaklığıyla kucaklıyorum.

Sevgili hocam tutsaklarla dayanışma projenizi çok anlamlı bulduğumu blirtiyor ve başarılar diliyorum.

25 Yıllık Tutsak Ermenek Hapishanesinden yazdı: Keyfiyeti anlamakta zorluk çekiyorum

“Son yıllarda cezaevindeki uygulamalar çok farklılaştı. Bunları bir bir takip ediyorsunuz. Bu mektupları bile dikkatli yazmaya çalışıyoruz. Çünkü insan yaşananları yazdığında ‘’sakıncalı ‘’ olarak görülüyor ve gönderilmiyor. İlginç olan geçen gün Hüseyin Akyol ‘ a kurumun resmi belgesini göndermek istedim, sıkıntı yaşandı. Oysa UYAP ‘ta olan belgelerdir. 25 yıldır cezaevindeyim ve çok ilginç uygulamalarla karşılaştım. Anlamakta zorluk çekiyorum.”
 

3 MAYIS 2018

Yılmaz Demir

M tipi kapalı cezaevi   B-2
 

Bolu Hapishanesine Kitaplarımız Ulaşmış

"Bizim burada 5 kitap sınırlaması devam ediyor. Örnegin en son gönderdiğin iki şiir kitabını yanımdaki
iki kitap ile değiştirerek alabildim. Haftalık gazeteler, aylık dergiler halen verilmiyor bize.
Telefon sorunumuz ’da olduğu gibi devam ediyor. Biz telefon açtığımızda daha konuşmadan hem bizim hem karşımızdaki ailemizin adımızı ve soyadımızı söylememizi “tıpkı askeri kışladaki tekmil verildiği gibi” dayatıyorlar. Bunun dışında 'da sorunlar devam ediyor fazla uzatmayayım."

M. Zeki DENİZ

Elazığ Hapishanesinden Mektup var: Yolladığımız Kitaplar Ulaşmış

“Tekrardan gönderdiğin kitaplar için ve duyarlılığın için teşekkür ediyorum. Eğer dışarıya ilişkin yazı yazmak sıkıntı olmasaydı bazı konularda gazete sayfanıza ilişkin son cezaevindeki uygulamalar üzerine yazı göndermek isterdim. Ama bazen normal mektup ve fakslar sakıncalıdır diye kurumda el konulup gönderilmeyebiliyor. (...) erkek kültürünün egemenleştirilmesi üzerine araştırma, istatistikleri içeren kurum ve kuruluşların alan çalışmaları, şiddete, tecavüze maruz kalmış ve intihar etmiş veya sürüklenmiş bilgi arıyorum. Bu kitaplar vb.

Bandırma Hapishanesinden Mektup: Kitabınız geldi ama bir yıl sonra belki alabiliriz

05.03.2018

Hevale Adil OKAY;

Değerli mektubunu aldım. Çok teşekkür ederim. Sergi kitabı da buraya geldi ama incelemeye alındı. Bize verilir ama şansımız yaver giderse 2018 yılı içinde verilir. Sonraki yıla da kalabilir pekâlâ. Zira geçen yıl bana gelen bazı kitapları bugün alabildim. Her şey için çok teşekkür ederim. İlginiz, emeğiniz ve yoldaşlığınız için.

Tutsak karikatüristten 1 Mayıs Kutlaması

Sevgili Adil Abē,

Dilerim iyisin. Kartını aldım. Manzarasını çok sevdim. Rengarenk çiçek ve yeşillik; insanın gönlünü açan, insanda pozitif duygular geliştiren hoş bir manzara yakalamışsın. Benim ilk çalışmanızdaki resim okumalı ve son çalışmanızdaki tasvir de vardı zarfta.

Yaşanan kimi sıkıntılarla birlikte ben ve yanımdaki  arkadaşlar iyiyiz. İçerideki zamanı değerlendirmeye çalışıyoruz bir biçimiyle. Zaten cezaların ’da belini kırmışız çoğumuz☺Bir arkadaşın yakında 27. Yılı doluyor, üç yılı kalacak.

Tayyar Eroğlu "herşeyin yasak" olduğu Hapishaneden yazdı

“İçinden geçilen süreç, hemen her kesimin OHAL'in nimetlerinden faydalandığı dönem olsa gerek. Nimet bu noktada olumlu ve olumsuz anlamlar kazanıyor. İktidar çevresi ve kapitalist sermaye açısından olumludur. İktidar, iktidarını tesis ediyor, Kapitalist sermaye de kâr ediyor, işçileri rahat sömürüyor. Ahmet’in yok yere tutuklanması, Kürt Mehmet'in baskı görmesi, tutsak Ayşe'nin tel örgü-kafes-altında yaşaması çok da umursadıklarından değil.”

TAYYAR EROĞLU

2 NO'LU F TİPİ HAPİSHANE A İ -139

TEKİRDAĞ

Hasta Tutsak Ergül Çiçekler yazdı: Tüm dostlara selam olsun ve yüreklerini rahat tutsunlar biz üzerimize düşeni yapacağız.

"Hak ihlallerinden uzun uzun bahsetmeyeceğim. Saymakla bitmez zaten ama biz çoktan hazırız. Tutsaklar olarak bunu hep yapıyoruz. Bizimle uğraşanlar baltasını ne kadar bilerse bilesin işe yaramaz çünkü top olsaydık anca bu kadar sert olurduk. Tüm dostlara selam olsun ve yüreklerini rahat tutsunlar biz üzerimize düşeni yapacağız. Kimse aldanmasın karşıtlarımızın yüksek  perdeden atıp tutmalarına havanda su dövüyorlar çamurla da unu öğütmeye çalışıyorlar. Bu gönenç ve zafer havasını biz 1944 Almanya’sından da hatırlıyoruz."

ERGÜL ÇİÇEKLER