Bir Tuhaf Evrim Hikayesi

Yaşamak ve yaşatmak için el ele, yürek yüreğe yürümek için, kendimizi ve bu evrendeki yerimizi doğru belirleyebiliriz. Belki de bütün mesele budur; unuttuğumuzu hatırlayalım, hatırladığımızı hayatımıza uyarlayalım. Basit, belki naif, sıradan belki kırılgan ama hakikatin bütün veçhelerin ortak karakteri böyledir. Tıpkı varlığımız gibi bütün güçlülüğümüz aslında zayıflığımızdır. Biz bu hikayede ancak bir şekilde var olabiliriz: ‘Yaşamak ve Yaşatmakla’.

Seyit OKTAY T Tipi Cezaevi B1-1 TOKAT

6 Aralık 2021

***

HAPİSTEKİ YAZAR ŞAİR RESSAM KARİKATÜRİST VE GAZETECİLERİN ADRESLERİ

Görülmüştür notu: Liste Eksiktir. Takipçilerimiz ekleme yapabilir. Ayrıca her an sürgün, sevk ya da tahliye medeniyle bazı adresler geçersiz olabilir. (B)ilginize

ADNAN ÖZTEL 1 NO’LU F TİPİ HAPİSHANE TEKİRDAĞ.

 

AHMET BİLGE   E TİPİ HAPİSHANE / ELBİSTAN

 

ALİ MURAT ÇELİK.   F TİPİ KAPALI HAPİSHANE – BOLU

 

AYHAN BOZKAYA 2 NO’LU T TİPİ HAPİSHANE. .ŞAKRAN - ALİAĞA / İZMİR

AYNUR EPLİ 1 NO’LU KADIN KAPALI HAPISHANESI. A3 ALIAĞA / İZMIR

 

" 2022 bu açıdan bizlere nice kapılar açıyor, o kapıları aralamak oralardan içeriye girmek bizim ellerimizde… "

“’Seneler seneler evveldi’ denilen süreçlerin iç içe geçmişliği, devinimleri…

Hâlâ bugünün de doğrularıdır deniyorsa,

anlaşılan yaşadıklarımızdan hiçbir ders çıkarmamış ve hiçbir şey öğrenmemişiz demektir.

Öyle ya sadece yaşadıklarımızla kalmışız yaşadıklarımız bizimle kalmıştır.

Böylece ne zaman bizi doğrular ne de biz zamanı.”

            EŞİK

Tutsak ressam Aynur Epli'den mektup var: "on beş günde bir yorgan ve döşek sırtımızda cezaevi Maltalarında dolanıp duruyoruz..."

“on beş günde bir yorgan ve döşek sırtımızda cezaevi Maltalarında dolanıp duruyoruz. Gittiğimiz koğuşlar hijyenik olmadığından dolayı her gittiğimiz yeri sil baştan temizlemek durumunda kalıyoruz. Ortam nemli, havalarsa soğuk olunca doğal olarak bir şekilde şifayı kapıyoruz. Kısacası demir parmaklıkların hali hal değil…”

Aynur EPLİ. 1 No’lu Kadın Kapalı Cezaevi A-3. Aliağa/İZMİR

Hapishanede roman taslağına el konulan tutsak yazdı: "AKP’nin ülkenin, fakir fukaranın parasını nerelere harcadığının iyi bir örneği de hapishanelerdir."

“Kırıkkale’den şu an bulunduğum Sincan’a sürgün edildik 8-9 arkadaş. Hepsinin tekli (hücre tipi) oda olduğu bir hapishane burası. Yeni yapılmış. Çok büyük bir hapishane. Akp’nin ülkenin, fakir fukaranın parasını nerelere harcadığının da iyi bir örneği hapishanelerdir aslında.” Bager SAYEK. 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi B-2-9. Sincan/ANKARA

***

15 Berfanbar 2021 Sincan Adil Heval Merhaba; 

"İnsanlığa, doğaya sevginiz bir tomurcuk gibi tüm her yere yayılıp çiçek açıyor."

Pullarınız elime ulaştı, her şey için teşekkür ederim. İnsanlığa, doğaya sevginiz bir tomurcuk gibi tüm her yere yayılıp çiçek açıyor.

Ruken Varol. Kadın Kapalı Cezaevi A-3 Koğuşu Gebze/KOCAELİ

Merhaba; İlk olarak iyi, sağlıklı olmanızı umut ediyorum. Pullarınız elime ulaştı, her şey için teşekkür ederim. İnsanlığa, doğaya sevginiz bi tomurcuk gibi tüm her yere yayılıp çiçek açıyor.

Tekirdağ Hapishanesinden mektup var: " 2022’nin özelde ülkemiz ve genel anlamıyla ezilen dünya halklarının kazanımlarının yaşandığı bir yıl olması arzusuyla"

“Büyük bir müjdeyle verilen açık görüş açıklaması bakanlıkça yapılırken bunun da yarım saatle sınırlandırılması, iki kişi ve diğer hücrelerdeki arkadaşlarla karşılaşmayacak şekilde ayarlanması, tecrit zihniyetinin sürdürülmesi anlamına gelmektedir.”

Zeynel FİRİK. 1 No’lu  F Tipi Hapishane C-87  TEKİRDAĞ

***

 

Sevgili Adil Hocam Merhaba,

"Firari yazılar" adlı kitabımız Bolu hapishanesinde yasaklandı... Yazarına dahi verilmedi...

‘Firari Yazılar’ adlı kitap çalışmanızı kutluyorum ama Eğitim Birimi “sakıncalı yazılar var” gerekçesiyle bana vermediler. Keşke okuma şansım olsaydı. Artık bir kitap hakkında toplatma kararı olmasa da şayet Eğitim Birimi uygun görmezse o kitabı tutukluya vermeyebiliyorlar. Yani anlayacağınız keyfi bir durum var.

***

Merhaba Sevgili Adil Okay,

Firari Yazılar, tıpkı kafesteki kuşların mavi göklerle buluşması gibi…

Değerli Ayhan Kavak ve Adil Okay'ın ısrarlı çalışmalarıyla nihayet içerideki firarilerin “axı” dışarıyla buluşturulabildi.

Nihayet! Çünkü milyarlarca insanın tek bir tıkla, tuşla bütün mesafeleri yakınlaştırdığı bir gezegende içeridekiler, yakın mesafedeki yakın ve dostlarıyla halen haftalarca, aylarca yol gidip gelen posta aracılığıyla haberleşiyorlar…

Firari Yazılar, aylarca süren yazışmalar sonucu oluşan bir söyleşi kitabı… Bu süre zarfında karşılaşılan zorluklar kitaba ayrı bir anlam kattığı gibi, kitabın oluşmasında emeği geçenleri de bahtiyar ettiğinin kanısındayım…