Ten'e Cezadan Tin'e Ezaya Hapishanelerin Evrimi…
“Zaman akar, zaman geçer / Zaman zindan içinde;
Biz mapusta gürül gürül yatar idik / Yılan çıyan içinde…”
Enver Gökçe
“Zaman akar, zaman geçer / Zaman zindan içinde;
Biz mapusta gürül gürül yatar idik / Yılan çıyan içinde…”
Enver Gökçe
Yakın tarihte başta Pozantı, Şakran, Kürkçüler, Antalya ve en son olarak Sincan Çocuk Ceza İnfaz Kurumlarında kalan çocukların işkence, kötü olduğu kadar onur kırıcı muamelelere maruz kalmalarını insanlık adına utançla, büyük bir kaygıyla takip eden insan ve çocuk hakları alanlarında çalışan sivil toplum örgütleri (İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Çağdaş Hukukçular Derneği, Gündem Çocuk Derneği, Tutuklu ve Hükümlüler Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUAD-FED), Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği (ÖZGEDER), İnsan Hakları ve Mazlumla
"Dünyada çocuk pornosunun en çok izlendiği ülkeler sıralamasında Türkiye ilk sıralarda yer alıyor…" (Basından)
"Antalya L Tipi Cezaevi'nden bir ay önce tahliye olan ve ismini vermek istemeyen bir yurttaş, M.L.B. ve Pozantı'dan Antalya'ya sevk edilen S.Ö. adlı çocukların hem önceden kaldıkları çocuk koğuşunda hem de 18 yaşını doldurmalarının ardından alındıkları yetişkinler koğuşunda, defalarca tecavüze uğradıklarını iddia etti… …" (Basından)
1973 doğumlu Zeliha Bulut, hapishane kapılarında büyüyen bir kadın. Yıllar yıllar boyunca, karda kışta, yazın kavurucu sıcaklarda ziyaret kuyruklarında beklemiş. İtilmiş kakılmış ama o vazgeçmemiş politik mahpuslara ışık taşımaktan. Sonra büyümüş ve “özgürlük eşitlik” diyerek çıkmış sokaklara. Yüksek sesle haykırmış. Ve bu kez o düşmüş mahpus damına.
2013 ortalarında mahkemesi sonuçlanmış ve müebbet hapse mahkum edilmiş Zeliha. Bu kez babası ziyaret kuyruklarında.
24 Kasım 2013
5 Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce karara bağlanan “Ergenekon Davası”nda 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci ve yazar Merdan Yanardağ, Muğla E Tipi Cezaevi’nde yatıyor.
Duruşma sonrası ziyaretime gelen avukatlarım Ali Sarısoy, yeni bir hukuk mücadelesine hazır olup, olmadığımı sordu. Yanıtım çok net oldu: “Ben hazırım! Ya sen, ya siz?”
22 Kasım 2013
Günlerdir kafama takılan bir soruya yanıt arıyorum!
10. ACM heyeti bir hukuk cinayeti olan kararını verirken hangi maddi delilleri değerlendirmiş, kararlarını hangi maddi kanıtlara dayandırmıştır?
4 Kasım 2013 tarihinde görülen duruşmada verdikleri karar ne bu soruların, ne de başka soruların yanıtını vermekten çok uzak olmanın yanı sıra…
24 Eylül 2013 tarihinde İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde sabah saat:10.00 da 10. ACM’de bir kez daha hâkim karşısına çıkacağım. Hepinizi duruşmaya katılmaya ve benimle dayanışmaya çağırıyorum.
20 Eylül 2013
Eylül ayının gelişiyle birlikte havaların soğukluğu kendini iyiden iyiye hissettirir oldu.
Hapishane kocaman bir beton yığını olunca…
Duvarların ortasına bahar geç gelmekle kalmıyor, yazda çabucak bitiyor.
Gün boyu havalandırmayı dolduran güneş hızla bizi terk ediyor.
Hangi durum ve koşulda olursa olsun insan hastaysa tedavi edilmelidir. Söz konusu olan cezaevindeki insansa açıklama yapmayı, eylemde bulunmayı, kamuoyu oluşturmayı gerekli kılıyor bu durum. Evet, cezaevinde de insanın yaşam hakkı, sağlık hakkı ve işkence görmeme hakkı var. İnsan hakları kuruluşları sürekli izliyor hapishaneleri. İHD “Doğu ve Güneydoğu Bölgesi İhlal Raporu”nu 14 Ağustos’ta açıkladı. TİHV de “Hasta Mahpusların Durumlarına Dair TİHV Görüş ve Açıklaması” başlıklı bir açıklama yaptı 26 Ağustos tarihinde.
Adil Okay
Gülazer… Bir ağır mahpus… Ve bir yeni roman
Devlet nezdinde LGBT'lere yönelik etiketleyici, damgalayıcı yaklaşımın değişmesi zor ancak devletin direncine karşı bu alanda faaliyet yürüten sivil toplum örgütleri kararlılıkla mücadele ediyor.