Makale

Tutsak Evrim Konak'ın kardeşi işkenceyi duyurdu

Gördüğüm kadarıyla tutsakların sesini duyurmak için sizler de çaba içerisindesiniz öncelikle bir tutsak yakını olarak sizlere çok teşekkür ederim.

Gebze kapalı kadın hapishanesinde tutuklu bulunan EVRİM KONAK'ın kardeşiyim.

Sizlere yazmamın sebebi geçen salı 18 nisan 2017 günü ablamın mahkemesi vardı bende mahkemeye katıldım. Ablam EVRİM KONAK mahkemeye getirilirken kadın asker ve gardiyanlar tarafından çıplak arama dayatmalarına karşı insanlık onurunu yerle yeksan yapmak isteyen, devlet gücünü arkasına alan asker ve gardiyanlara direnmiş ve ağır şekilde darp edilmiştir.

BU FOTOĞRAFA İYİ BAKIN*

BU FOTOĞRAFA İYİ BAKIN*

 

Son yıllarda beni en çok etkileyen fotoğraflardan biri bu. Tabi böyle bir giriş yapınca akla hemen “Sanat için fotoğrafi” gelebilir. Fotoğrafla uğraşan arkadaşlar gayri ihtiyari “Altın oran, perspektif, derinlik…”  v.s. diye kafa yormaya başlayacaklardır. 

 

İkinci olarak bazı okuyucular -  izleyiciler, “yazar bu fotoğrafa dikkat çekerek bize bir ipucu veriyor, sıradan bir fotoğraf karesi olsa hakkında bir sayfa yazmazdı” diye düşünüp, “Kavram sanat”ı zorlayacaktır.

 

19 Farklı Hapishanelerde 171 Siyasi Mahpus Süresiz-Dönüşümsüz Açlık Grevinde

Hapishaneler her dönem baskının, tecritin ve hak ihlallerinin merkezi oldu. Özellikle de geçtiğimiz temmuzdan beri ilan edilen OHAL ile birlikte, hapishaneler de baskı, tecrit had safhaya ulaştı. Buna dur demek isteyen tutsaklar tek silahları olan bedenlerini açlığa yatırdı. 50'li günleri geride bırakan süresiz dönüşümsüz açlık grevleri kritik noktaya ulaştı. Gittikçe artan bir katılım ile açlık grevleri yaygınlaşıyor. Bizler de Görülmüştür Ekibi olarak herkesi Açlık Grevlerine ses vermeye çağırıyoruz. 

Mücadele eden kazanır

11 Mart 2017

Pensilvanya Islah Departmanı (DOC) adlı cezaevi kurumu on yıllardan beri düzinelerce tutukluyu, haklarında idam kararı olmamasına rağmen tek kişilik hücrelerde tutuyor.  Graterford ve Greene cezaevlerindeki idam hücrelerinde kalan bu tutuklular, haklarında bir zamanlar alınan idam kararları kaldırılmasına rağmen, aylarca hatta yıllarca tek kişilik hücrelerde tutulmaya devam ediyorlar.

Başkaya ile Demirtaş arasında "özgürlük" yazışmaları

Tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile darbe süreçlerinde baskılara maruz kalmış Türkiye’de alternatif düşüncenin saygın isimlerinden olan yazar Fikret Başkaya’nın mektuplaşması yayımlandı. Demirtaş’a yazdığı mektupta “özgürlük ve tutsaklık” konusunda önemli belirlemeler yapan yazar Fikret Başkaya’ya cevap veren Demirtaş, “içerideyken de dışarıdakilerin özgürlüğü için mücadele etme azimlerinden bir şey yitirmediklerine” işaret etti.

Sami Tunca: Hapisteyim

Açıkçası, bu 50 yıllık hapis benim için cezadan çok ödül sayılır. Gezi halk ayaklanmasının her özgür günü değil 50 yıla, idama bile değer.

4 Mayıs 2016

Türkiye de, bu günlerde, bir gazetecinin nasılsın sorusuna vereceği genel cevaplardan biri bu olsa gerek;

- Hapisteyim…

Miktat Algül: Alevi Dedesi'yle Önce Görüştürdüler, Sonra Vazgeçtiler

Hayatımın altı yılını tecritlerde geçirdim. İnsan sesi duymayı çok özledim. Yıllardır bir insanla sohbet edemedim. Toprağa, ağaca dokunamadım. Yürümeyi unuttum. Konuşmaya konuşmaya, konuşmayı unuttum.

18 Mart 2016

30 Eylül 1968’de Kayseri-Sarız-Darıdere köyünde doğmuşum. Anadolu Üniversitesi İşletme, Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Pedagojik Formasyon, Erzurum Atatürk Üniversitesi Adalet ile Anadolu Üniversitesi Medya ve İletişim bölümlerini bitirdim.

Şu an Atatürk Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğrencisiyim.

Tahsin Sağaltıcı: 9 Ayda 3 Cezaevi'nde Neler Yaşadım/k?

Yürüyüş dergisi çalışanıyım. 3 Haziran 2015'te gözaltına alındım. Metris ve Silivri'den sonra şimdi Edirne F Tipi'ndeyim. Polis baskınında ve gözaltında, cezaevlerinde yaşadıklarımın hikayesi burada.

17 Mart 2016

Öncelikle size Edirne F Tipi Hapishanesi’nin tecrit hücrelerinde kalan tüm özgür tutsakların selamlarını gönderiyorum. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bizlerin bu soruya her zaman verdiği bir cevabı var: “İyidir, iyi."

Erol Zavar: Not Defterini Vermediler

Artık “ne kadar rezil olursak o kadar iyi” anlayışı hakim oldu. Artık hukuk değil, fiili güçle yürüyor işler.

16 Mart 2016

Hem gündemin yoğunluğu ve elbette hapishaneye hak gaspları olarak yansımaları hem de sağlık sorunları düzenli bir yazışma yapmamı engelleyebiliyor. Özellikle son iki yıldır bu durum rutin hal aldı. 

Bildiğimiz gibi “güzide ülkemizde gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklanan-hüküm giyen kimse yok. Onların suç isnatları farklı”. Son olarak Adalet bakanından duyduk bunu.

Tutuklu yok