Makale

Dünyanın En Güzel Çapulcularına!

Çöp kovasında ağaç büyütmeye kalkışınca, kollarımı dolayacak bir gövdesi de ne yazık ki olamıyor! Ama siz bakmayın onun cılız, bodur haline. O dünyanın en güzel erik ağacı...

21 Haziran 2013

Ahmet Arif’in dizelerindeki gibi; “Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.”

Hem de bambaşka bir baharın geldiği memleketimin meydanları, parkları isyana durmuş her yaştan kadın ve erkeğin, ille de gençlerin doldurduğu böyle zamanda hapishanede olmak da…

Deli Dalgalar'la Dayanışma

Deli Dalgalar’ın ilk ürünü hapishanelerden aldıkları mektup ve fotoğraflarla hazırladıkları albümdü. Sonra gönderdikleri bazı fotoğraflar üzerinden tutsakların yazdıkları öykülerden seçilmiş bir kitap çıkardılar.

14 Haziran 2013

Deli Dalgalar’ı duymuş olmalısınız.

Beş yıllık bir tarihi var.

Yolu hapishanelerden geçmiş bir grup kadın ve erkeğin başlattığı; tutsaklarla dayanışmak isteyen gönüllü her bireyin kendine yer bulabileceği bir inisiyatif.

Bir dernek değildir.

Herhangi bir mekânları da yok.

"Ben Çıkana Kadar Büyüme E mi..."

Hapishane kapılarında büyümenin ne mene bir şey olduğunu çarpıcı örnekleriyle anlatan sevgili Adil Okay’ın Nota Bene Yayınları’ndan çıkan “Ben Çıkana Kadar Büyüme E mi…” kitabını okumanızı öneriyorum.

26 Nisan 2013

Babası Adil Okay’ın kızı adına yazdığı mektuplarla tanıştım şirinem Öykü ile…

Vefasızlığın, incelikten ve sevgiden yoksun yabancılaşmanın insanın içini üşüttüğü bir süreçte kapımı çalmıştı Öykücük!

Ak zarflardan çıkan mektuplara, kartlara eklenmiş balonlara konulan yasakla kamuoyu Öykü’yü tanıdı…

F Tipinde Ölsünler Mi

Tahir Canan 32 yıldır cezaevinde. Muzaffer Öztürk 29 yıldır içeride. Hasan Cansız, Cemil Erdem, Ahmet Kaya, Hasan Gülbahar, Osman Evcan, Tuncay Kurtbaş, Halil Gündoğdu ve isimlerini belirleyemediğim daha pek çok kişi benzer şekilde cezaevlerinde tutuluyor. Hepsi koca bir ömür geçirmiş cezaevlerinin öldürücü hücrelerinde.

Bu insanlar 12 Eylül Cuntası döneminde kendilerine verilen hukuksuz cezalar nedeniyle cezaevlerinde çürütülüyor.

Hapishanede 8 Mart!

Dün 8 Mart’ı! Koğuş kapıları sırayla açılır açılmaz, hapishanenin asık yüzlü loş gri koridorları anında bir renk cümbüşüyle ve cıvıl cıvıl kadın sesleriyle doldu.

22 Mart 2013

Dün 8 Mart’tı…

Hapishanelerde tarihsel günlerde düzenlediğimiz etkinlikler bir başka oluyor.

Yüksek koca beton duvarların ayırdığı havalandırmalarda belirlenen saatte toplanır koğuş ya da hücre sakinleri.

O günün anısına özgürlük mücadelesinde yitirdiklerimiz için saygı duruşmayla başlar etkinlik.

Başbakan'a Hodri Meydan

Yedi yıldır tutuklu yargılanan bir gazeteci olarak Erdoğan’a da, hükümetine de hodri meydan diyorum! Buyursunlar yargılandığım dava dosyası üzerinde gazeteci olmadığım iddialarını kanıtlasınlar.

15 Mart 2013

Ne zaman Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti üye ve sözcülerinden birileri yurtdışına çıksa ya da yabancı bir başbakanı, bakanı ağırlasalar; tutuklu gazeteciler sorunu bir şekilde gündeme geliyor.

Ve her defasında da ne sorular ne de hükümet sözcülerinin yanıtları değişiyor.

Füsun Erdoğan'dan "Görülmüştür" Mektupları: Dalya

Bu 100. yazım. İki yıl boyunca hapishanedeki koğuşuma bianet’in açtığı pencereden insanlığa, dostluğa, devrimci, sosyalist olmaya dair bir dizi duruma tanıklık ettim.

8 Mart 2013

Dün nöbetçiydim

Bu nedenle yazımı bugüne bıraktım.

Her ihtimale karşı da, zaman kazanmak için sabah erkenden kalkıp günün nöbetçisinin yapması gereken işleri sabah sayımından önce bitirdim.

Cumartesi mektubumu yazmayı başaramasam da, bugüne kadar bianet’te yayımlanan yazılarıma göz attım.

Öyle ya!

Bu sefer dışarıdan bir mektup: 32 yıllık tutsak Tahir Canan'ın oğlu İlhan Canan'dan

Merhaba Dostlar,

Türkiye de en uzun süre cezaevinde yatan ve halen yatmaya devam eden kişiyi tanıyor muyuz?

Hani Ülkemizde;

Darbe ve Darbeciler ile hesaplaşılıyor!

Demokrasi öyle geri ve yerinde sayan değil İleri Boyutta!

Hak Hukuk kavramları eskisi gibi değil! Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü egemen...

Tutuklu gazeteci,öğrenci, politikacı,yazar,çizer.... yok!

İnsanların üzerine bombalar atılmıyor,kazılarda insan kemikleri fışkırmıyor!

Her şey toz pembe her şey yerli yerinde!!!

‘Bombacı Öğretmen’in öğrencisinden mektup

Okumayı öğrettiği sevgili öğrencisi Gamze ilk mektubunu tutuklu hocasına yazmış. Cezaevine yollamış. 
Yusuf Demir genç ve idealist bir öğretmen. Bir süre Tunceli’de çalışıyor. Eşi İstanbul’da. Atama istiyor, üç yıl önce tayini Avcılar Firuzköy Cumhuriyet İlköğretim Okulu’na çıkıyor.
Birinci sınıflardan başlıyor. Her öğrenciyle tek tek uğraşıyor. Yavaş gelişen çocukların velilerini çağırıyor. Özel olarak ilgileniyor. Gamze bu çocuklardan biri. Hayata engelli olarak başlıyor. Okulda özel ilgiye ihtiyacı var. Bakarsan bağ olacak.