Elbistan hapishanesinden mektup var: “Özgürlüğün sesi” Elbistan hapishanesinde de sakıncalı bulundu"

 

“Mapusun sesini duyurma ihtiyacı yakıcı oluyor. Bari sesi duvarları aşıp gerçek hayata kavuşsun. İçeriyi dışarıya taşıyor, dışarıdaki güzel insanlarla buluşturuyor. İçerdekini ses vermeye, dışarıdakini de unutmamaya davet ediyor. Kutluyorum ve devamını diliyorum. Bu arada Özgürlüğün Sesi gelmişti. Kim yollamış haberim olmadı. Verilmeyecek diye bir kurul kararı tebliğ edilince öğrendim. Sanırım son projeyi kitaplaştırmışsınız. Yollayan arkadaşa teşekkür dahi edemedim.”

***

09.11.2020

Merhaba,

"En son yapılan aramada telefon kartı, pul, radyom alındı"

"Ailelerimiz her şeye rağmen ihtiyaçlarımızı karşılamak amacıyla bize gönderilen paralarla kişisel eşyalarımızı karşılıyoruz. Mesela en son yapılan aramada telefon kartı, pul, radyom alındı. Aynı şekilde idarenin gözünden geçmiş mühürlü-kaşeli mektuplarımız bile alındı. (...) en son 27 Kasımda yapılan aramada defterlerim, pullarım, telefon kartım alındı. Mesela idareden geri istedim lakin red cevabı da aldım. Çünkü şu an sizlere mektup gönderecem ama pullarım idarede, aynı şekilde ailemle telefonla görüşecem kartım yok.

"Yüzümüz de yüreğimiz de güneşe ve aydınlığa dönük"

Cezaevinde 1700'üncü gününü dolduran gazeteci Nedim Türfent, kaleme aldığı mektupta "Ne trajikomik ki ben tam da bu satırları yazıyorken, birileri yine ‘reform’ salvolarını dillerine pelesenk ediyor" dedi.

7 Ocak 2021 - İstanbul - BİA Haber Merkezi

Hakkari Yüksekova’daki hak ihlallerini haberleştirdikten sonra gözaltına alınan ve “örgüt üyeliği” suçlamasıyla  8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci Nedim Türfent, 1700 gündür tutuklu bulunduğu Van Cezaevi'nden bir mektup kaleme aldı.

Yıllardır tek kişilik hücrede tutulan kadın tutsak yazdı: "korona günleri yasakları en çok içeriye uygulandı, uygulanıyor”

Üç hafta önce kargo yolu ile gönderdiğiniz “Özgürlüğün Sesi”ni henüz alamadım. Önce broşür, dergi diye verilmeyecek denildi, sonra kitap formatında değil denildi. Ardından verilecek denildi fakat halen almış değilim, verilmedi anlayacağınız. Artık ne zaman verilir bilmiyorum, olur da bana verilirse görme şansım da olur. Defter verilmiyor biliyorsunuzdur. Tabi bu korona günleri yasakları en çok içeriye “uygulandı, uygulanıyor” desek abartı olmaz sanırım.

ZEYNEP AVCI. Kadın Cezaevi. B-2 Tekliler. ELAZIĞ

***

15 Aralık 2020

Sevgili Adil Hoca

Merhaba

Kadın tutsaklar yazdı: "“Bulunduğumuz Ceza Evinde 60’a yakın Siyasi Kadın mahpus var."

“Bulunduğumuz Ceza Evinde 60’a yakın Siyasi Kadın mahpus var. Siyasi mahpuslara ayrıca negatif ayrımcılığın olduğunu dünya-alem biliyor. İşte bir yılda üç defa usulsüz, kanunsuz, gayri hukuki aramalarla 6284 Sayılı Kanunda tanımlanan sözlü, psikolojik ekonomik şiddet uygulandı. Tüm kişisel, özel yazı defter, günlük vb. el konuldu. El bile konulsa tutanak tutulur. Bu öyle bir şey de değil. Kayıtsız, işlemsiz, tutanaksız her şeyimiz alındı.”

Besê Özer. Kadın Kapalı Cezaevi. Gebze/Kocaeli

***

Sevgili ADİL BEY,

Gebze hapishanesinde kalan 11 kadın tutukludan ihlaller mektubu: Haklarımız gasp ediliyor

Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan 11 kadın tutuklu, yaşadıkları hak ihlallerini gönderdikleri mektupla duyurdu. Tutuklar, haber alma hakkının yanı sıra birçok hakkın gasp edildiğini paylaştı. 
Tutukluların gönderdiği ve Adil Okay’ın ajansımızla paylaştığı mektup şöyle:

 

Acun Karadağ yazdı: "Biz dört duvarı yaşanılır kıldık esprilerimizle. "

14.10.2020

Kayseri

Sevgili Sibel hocam

Sevgili Temel hocam,

            Mektubunuzu aldık-aldım. Tüm mektuplara seviniyorum ama sizin yazdığınız beni ayrı mutlu etti. Temel hocam için bir yer bıraktığını ancak gözaltına alındığı için yazamadığını söylemiş Sibel hocam. Ben o boşluğu doldurdum. Çünkü Temel hocamın bizler için söylediği sözler ve gür sesi hala kulaklarımda. “Ben Acun’un yoldaşı olmaktan onur duyarım” demişti bir konuşmasında. Ben de sizlerin yoldaşı olmaktan onur duyarım.

Tutsak Yüksel Direnişçisi yazdı: “Yaratılmış suç isnatlarıyla insanların gözaltına alınmasına tepki göstermekten, bırakılmalarına sevinmeye kadar evrildik"

9 Ekim 2020

Merhaba Değerli Sibel hocam,

24.09.2020 tarihli mektubunuz ve kartlarınızı 9 Ekim’de aldım. Tam da görüşte Temel hocamızın bırakılmış olduğunu öğrenmiştim ki akşamı sizden mektup geldi. (…) Bugün görüşte Defne hanımın hiç gözaltına alınmamış olduğunu ve tüm gözaltıların bırakıldığını öğrendim. “Yaşasın!” dedim.

ONYEDİ YILLIK TUTSAK YAZDI: " Nefes almaya devam ettikçe, yaşam nedenlerimize sımsıkı sarılmaktan başka seçeneğimiz yok."

“Ankara DAL’ın marifetiyle 1981’de su toplayan sağ akciğerimden 82’de üç kilo su almışlardı; o sıra ölüm sınırından dönmüştüm. Neyse ki annemin balı ve sütü çok hızlı  toparlanmamı sağlamıştı. O akciğer, dağların en zor koşullarında yedi yıl taşıdı beni; sonra yedi yıl da şehirlerde, on yedi yıldır da zindanda taşıyor; virüse karşı gardını almış bekliyor, gayet cesur da…”

RESUL SARIGÜL

2 No'lu F tipi Cezaevi. İzmit-Kocaeli

***

09.08.2020

Sevgili Sibel, Sevgili Temel;

Merhaba!

Diyarbakır kadın Hapishanesinden mektup var: "Özgürlüğün anlam bulduğu tüm zaman ve mekanlarda görüşmek dileğiyle…"

“Tüm ezberlerin bozulduğu, hayatın olağan akışının durduğu, aksadığı zor zamanlarda çalışmalarınızın sürekliliği, başarıları oldukça sevindirici. Büyük emekler vererek yaptığınız, değerli çalışmanızı görünce umut doldu içime.”

Özlem SEYHAN. Kapalı Kadın Cezaevi. DİYARBAKIR

16.11.2020

Sevgili Adil,

Kırıkkale F Tipi Hapishanesi pandemi sürecini bahane ederek kazanılmış haklarımızı tam anlamıyla gasp etmiş durumda

“Koli ile adıma göndermiş olduğun kitaplar ve dergiler geldi. Fakat halen tarafıma verilmedi. Neden verilmedi veya neden verilmeyeceğine dair herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Konu hakkında yazmış olduğum dilekçelere de olumlu veya olumsuz bir cevapta bugüne kadar almış değilim. Yani anlayacağın Kırıkkale F Tipi Hapishanesi bu pandemi sürecini bahane ederek Yasal ve kazanılmış haklarımızı tam anlamıyla gasp etmiş durumda.”

Zeynel Karabulut. F Tipi Hapishane. C-22. Hacılar - Kırıkkale

***

Sevgili Adil Hoca Merhaba,

Diyarbakır kadın hapishanesinden mektup var: "Özgürlüğün sesi gri’nin karşısında dayanma, katlanma gücü ve morali oldu.

“Büyük emekler vererek yaptığınız, değerli çalışmanızı görünce umut doldu içime. Kimselerin görmek istemediği, ikincil sıraya ittiği cezaevlerinin hatırlanması, seslerinin dışarıya taşırılması, bir nebze de olsa, tel örgüleri, demir parmaklıkları, taş duvarları, yaşama rengini vermeye çalışan gri’nin karşısında dayanma, katlanma gücü ve morali oldu “Özgürlüğün Sesi”.”

Özlem SEYHAN. Kapalı Kadın Cezaevi. DİYARBAKIR

16.11.2020

"Sizin gibi dostlar benim için hep bitmemiş birer mektup gibisiniz"

“Sevgili hevalım, uzun zamandır yazamadım. Hem kitap çalışmam vardı hem de biraz fiziksel rahatsızlığım vardı. Yoksa sizi unutmuş değilim. Zira, sizin gibi dostlar benim için hep bitmemiş birer mektup gibisiniz.”

ŞEMSETTİN ÖZER

T TİPİ KAPALI CEZAEVİ A6 BAFRA SAMSUN

Merhaba Heval Adil Okay

Sevgili dostum, değerli hevalım, şahsında tüm dostları ve değerli aileni selamlıyorum. Yaşamınızda hep başarılar, mutluluklar olmasını dilerim.

"Zaten kısıtlı olan yaşamımız neredeyse tümüyle kilit altına alındı"

"Burdaki durumlar böyleyken, PTT'de bu duruma resmen tuz biber ekiyor! Dışarıyla kalan yegane iletişim aracımız olan mektuplarımız PTT'nin keyfiyetine takılıyor. Özellikle normal posta mektuplar-kartlar aylarca postanelerde bekletiliyor.”

RESUL KOCATÜRK

F TİPİ CEZAEVİ  B10 

HACILAR KIRIKKALE

***

13 Eylül 2020

Merhaba Adil Hocam,

Hasta tutsak Halil Güneş hapishanede karantina koşullarını yazdı

"Sevgili Can, bu mektubu içinde tek başına bulunduğum karantina koşullarında yazıyorum. Mimari yapı üçlü ve tekli "oda"lardan oluşuyor. Her hastaneye gidiş - gelişte on dört gün karantinaya alınıyor ve tek başımıza bir "oda"ya veriliyoruz. Sağlık problemlerimden ve hastane -zorunlu- gelişi gidişlerinden kaynaklı son iki yılımı da karantinada yalnız kalacağıma işaret ediyor."

Halil Güneş

2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi A – 6 Diyarbakır

"Yaşamın direniş, direnişin yaşam olduğu hakikatini her yerde ve her koşulda felsefesi, ilkesi kılanları hiçbir şey durduramaz, "

"Yaşamın direniş, direnişin yaşam olduğu hakikatini her yerde ve her koşulda felsefesi, ilkesi kılanları hiçbir şey durduramaz, yıldıramaz, korkutamaz... 12 Eylül'ün yıldönümünde idamları tartışanlar, ağaç diye Darağacı dışında bir şey bilmeyenler, tüm bunların denenmiş, sınanmış ve işe yarayan saldırı ve psikolojik savaş yöntemi olduğunu elbette biliyorlardır."

Deniz Tepeli. 1 No’lu F Tipi Hps. A-13.7 Kandıra / KOCAELİ

***

Sevgili Adil Arkadaş, Merhaba

Senin şahsında tüm oradaki dostları selamlıyorum.

Tahliye Edilmeyen Gazeteci Ziya Ataman'dan Mektup Var...

Gazeteci Ziya Ataman 11 Nisan, 2016 tarihinden beri tutuklu. Eylül 2019’da yapılan hiçbir hukuk ve adalete sığmayan mahkeme kararıyla 14 yıl, 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Kronik barsak hastalığı yaşamını tutukluluk sürecinde daha da zorlaştıran Ataman, İşkence altında ifade veren bir tanığın ifadesi doğrultusunda 4,5 yıldır cezaevinde tutuluyor.