Türkiye'nin en uzun süreli tutsağı Hasan Gülbahar'dan yeni mektup

“Burada özellikle PTT’de birileri tarafından mektuplarımıza alıkoyma olayı var. Zaten 1-2 ay önce şikayet ettim. Henüz geri dönüş olmadı. Bir görüşçü arkadaşıma yolladığım (3 ay önce) mektup daha yeni eline geçtiği gibi öncesinde de; 'adresini öğrendik, takip ediliyorsunuz' tehdit içerikli bir face mesajı atılmıştı.” 

21 Kasım 2015

Merhaba Sevgili Adil Hocam,

Tutsak Muhabbet Kurt'tan yeni mektup var

“Suruç\Pirsus Katliamı olduğunda yaşamın gösterdiği, gösterebileceği en acı verici şey bu demiştim. Şu duvarların arasına sığamadığımız çok şey yaşandı fakat benim için en katlanılmaz zamanı 20 Temmuz ve sonrasıydı. Hücrede olunca acı da katmerleşiyor. Sonrası hiç bitmedi. Ankara, Cizre, Silvan, İdil…”

Sevgili Adil Yoldaş,

Selamlar, sevgiler sana-size...

Hüseyin Dinç'in kahkahası artık yok!!!

“Hüseyin Dinç’i kaybettik. 23 yıllık hapislik Xalo’nun kahkahasını hiç azaltmamıştı. Yaşını, geçen hapislik yıllarını öğrenen herkes onun neşesine gıpta ederdi. 18 yıl önce tutuklanıp Ümraniye Hapishanesi’ne götürüldüğümüzde de kendisini görmeden maltada çınlayan kahkahasını duymuş, kendisinden önce kahkahasıyla tanışmıştım. İşte o kahkaha artık yok.”

15.11.2015

Adil Abi Merhaba,

Tutsak Doktordan mektup var

05.11.2015

Keke Adil Hocam’a,

“Umut saklımızda ölümsüz bayrak...” diyen Ozanımız’ın direnç eken dizeleriyle, Merhaba...

Kıyım, kıran ve katliamların ayyuka çıktığı demlerde yapılan bir seçimi de geride bıraktık. Yaralarımızı sararak büyüyen toplumsallaşmış insanlığın ütopyalarıdır bizi büyüten ve diri tutan. O yüzdendir ki söylenmemiş ve sırasını bekleyen son sözümüz var bizim. Elbette son söz utkuyla taçlanan büyüselliktir. O güne inançla selam, sevgi ve saygılarımızla Merhaba!

Merhaba umudu büyüten güzel yürekli insana, insanlara...

Sincan Kadın Hapishanesi'nden Mektup Var: "Askerler muayenehaneden çıkmıyor".

"Burada, ‘askerin muayene mahallinden çıkmama’ dayatması oluyor. Geçtiğimiz hafta ben gitmiştim Kadın Doğum’a. Asker çıkmadı. Doktor çıkmasını istedi, kadın subay çıkmayacağını belirtti, protesto ettim. 'Tedavi  hakkımız engellenemez' diye. Kadın subay beni iterek: 'Terbiyesiz, burası hastahane, hastalar var. Bağırarak insanları rahatsız etme! Şuna bak, hasta olsan böyle slogan atar mıydın' deyip durdu."

13 Eylül 2015

Sevgili Adil Merhaba!

Resmiye Vatansever yazdı: "İnsan bir kere hapishaneyi tanıdıktan sonra tutsakları unutamaz"

“Düzenli mektuplar yollayıp almasak da, tutsaklıkla ilgili sendeki duygular her zaman yansıyor. Özellikle 19 Aralık ve sonrasını yaşamış olanlarda da bu duyguların daha yoğun olduğunu hep fark etmişimdir. İnsan bir kere hapishaneyi ve devletin zindanlardaki yüzünü tanıdıktan sonra tutsakları asla unutamaz, aklından çıkartamaz gibi geliyor bana.”

22 Eylül 2015

22 Yıldır Zindanda olan Seyit Oktay yazdı: Zamanı Tersine Çevirmek

ZAMANI TERSİNE ÇEVİRMEK

“Çocukların öldürülmediği bir ülke için...”

Zaman zembereğinden boşalmış, iktidarın ihtiras atlarıyla dört nala ölüme koşuyor çocuklar; ölüyor, öldürülüyor. Ölü çocuklar bir ülkenin mutsuzluğunun ve karamsarlığının işaretidir. Anlaşılmaz, isterik ve şehvet dolu bir hazla ölümler kutsanıyor. Asıl vatana, toprağa, insana ihanet, yaşam yerine ölümler kutsanıyor.

İşkencede “Şilan’ın memelerini sıktılar. Cinsel organına vurdular. "

“işkenceciler vücudunda iki kurşun olan Şilan Çetiner’i elleri bağlı ve oturur vaziyette beklettiler. Şilan’ın gömleğinin düğmelerini açarak memelerini sıktılar. Cinsel organına vurarak 'üreyemeyeceksiniz' türü sözler eşliğinde küfürlere ve işkenceye devam ettiler.”

21.10.2015

Merhaba Sevgili Arkadaşlar,

Özlem Aydın Gebze Kadın hapishanesinden yazdı

02.09.2015

Sevgili Adil Okay;

Sana ve senin gibi tüm dostlara sıcacık selam, sevgilerimi iletiyorum. Epeydir yazmak istiyordum da bir türlü gerçekleşmedi bu isteğim. Zira serde mektup tembelliği var! Eskiden çok yazardım da, aradan yıllar geçtikçe böyle bir tembellik baş gösterdi. Ama mektup almak şahane bak; bu konuda gayet iyi, güzel duygulara sahibim :) Eminim kafa sallayarak gülümseyeceksindir. Bu zamanda kafa sallayarak gülümsemek güzeldir.

Tek Kişilik Hücreden Merhaba

“Dışarıda yaşanan savaşın, baskının, sansürün etkileri de olacak. Ayrıca hepimize tüm Ankara’lı tutsaklara Vakıfbank'ta “hesaplar” açıldı ve ellerimize bir kart tutuşturuldu. Bundan böyle kantin alışverişlerimizi verdikleri kartla yapabileceğiz. Ziyarete gelen ailemizin kapıda yatıracağı bir kaç kuruşu da kabul etmeyeceklermiş bundan böyle, verdikleri banka hesap no’suna yatırılacakmış. Nerden rant sağlayacaklarına bakıyorlardı şimdiye kadar bundan sonra yeni versiyonları da yaşayacağız galiba.”

5 Ekim 2015

Sevgili Adil Hoca

Merhaba!

Hasta Tutsak hapishanede kaybettiği yoldaşı Hüseyin Dinç'i anlattı

“Sabah aynı yaşam sevinci, aynı ruhu ve mücadele coşkusunu (hapishanede beraber) yaşadığımız yoldaşımızın ölümünü akşam yaşamak, acıyı anlatılmaz kıldı. Uzun yıllar birlikte mücadele yürüttüğümüz Hüseyin Dinç yoldaşımızı 15.10.2015, saat 14:30 civarında kalp krizinden kaybettik.”

22.10.2015

Sevgili Adil Hocam Merhabalar...

Nasılsınız? Umarız ki iyisinizdir. Bizler elimizden geldiğince iyi olmaya çalışıyoruz.

Hapishaneler ve devrimci mücadele

Gündemi izlemek, işçi eylem-direnişlerine, etkinliklerine mesajlar göndermek, gündelik yaşamı politikleştirmek, eğitim çalışmaları yapmak, yazı yazmak vb. her biri devrimci kimliğin geliştirilmesi ile beraber, hapishanelerin mücadele mevzilerine dönüştürülmesinin parçalarıdır.

Dünyamız yüzlerce yıldır birbirine karşıt iki sınıfa bölünmüş durumda; işçi sınıfı ve burjuvazi... Ustaların da dediği gibi tarih, her daim bu sınıfların birbirleri ile mücadelesini yansıtıyor.

Tutsak Ressam Aynur Epli'nin yeni çalışmaları

Aynur Epli, Ekibimize 10 adet orjinal resim çalışması göndermiş. Arşivimizde Epli'nin "sergi" bütünlüğünde 30 kadar orjinal resmi birikmiştir. bu konuda çalışma yapacak, sergi açmak isteyen gruplarla -paylaşmaya hazır olduğumuzu- duyururuz.

Görülmüştür Ekibi

İletişim Adresi:

AYNUR EPLİ

KADIN KAPALI CEZAEVİ A-6

ŞAKRAN - ALİAĞA - İZMİR

Hasta Tutsak Resul Kocatürk Yazdı: Zindanda Açan "İsyan Çiçeği"

Sevgili Adil,

(…)

Hemen (mektubun üzerine) sağ tarafa iliştirdiğim "isyan çiçeği"ni paylaşmak istiyorum sizinle. Bu güzel çiçeğe 'isyan' ismini ben koydum. Havalandırma betonunun küçücük çatlağında büyük bir sabır ve inatla yaşama tutunarak boy verdi, uzun bir süre bir şekilde kamufle olmayı başardı.

Ne zaman ki, serpilip çiçeğe durdu ve güzelliği ile görünür olmaya başladı; işte o zaman bu güzelliğe tahammül edemeyen bir el, onu koparıp attı. O an çığlığı kulaklarımda yankılandı, adı İsyan oldu! Umarım size kadar ulaşmayı başarır.

Ağır hastalar serbest bırakılsın

Ülke gündemi ne olursa olsun bazı hayati konular vardır ki, mutlaka gündeme getirilip çözülmesi gerekmektedir. Ertelenmeye gelmez çünkü o konularda biri de hasta tutsak arkadaşlarımızın durumudur. Ne kadar zorlandıkları ve ne kadar acı çektiklerini görüyor, deyim yerindeyse iliklerimize kadar yaşıyoruz. İnsan hakları örgütlerinin açıkladıkları raporlara göre şu an cezaevlerinde 600 civarında ağır hasta tutsak kalmakta. 

"Tecrit duvarlarına yeni tuğlalar ekleniyor"

Şakran'dan devrimci tutsaklar, hapishanedeki tecrit koşulları ile ilgili açıklama yaptı.

Şakran Kadın Kapalı Hapishanesi'nde tutuklu bulunan devrimci tutsaklar, basın ve kamuoyuna yaptıkları açıklama ile tecrit ve tredman saldırılarına dikkat çektiler.

Hapishanede kazanılmış hakların gasp edilmeye ve tecrit duvarlarına yeni tuğlalar eklenmeye çalışıldığı belirtilen açıklama şöyle:

Merhaba;

Kadın Tutsaklar Ekibimize yolladığı mektupta "Çıplak protesto"yu anlatıyor

Merhaba Sevgili Arkadaşlar,

Sizleri kucaklıyor çalışmalarınızda kolaylıklar ve başarılarınızın devamını diliyoruz. Son dönemde bu hapishanede tırmanışa geçen saldırılarla ilgili sizleri bilgilendirmek için yazıyorum.

Bu hapishanedeki siyasi kadınlar olarak, çıplak arama saldırılarına karşı giysilerimizi çıkarma protestoları yapmaya başladık.

Tutsak Fikret Karakoç'tan deneme tadında bir mektup

“ağır tutsaklığa inat, hayatın soylu nehirinde umuda yelken açmak, sözcüklerin, dizelerin şafaklarında yolculuğa çıkmak, bir resmin küçücük karesinde evrene, yıldızlara, çiçeklere ve çocuklara dokunmak, ağıtlarla, acılarla, sevinç ve hüzünlerle yazılanmış ‘hakikat okyanusunda üryan dolaşmak’; olağanüstü, müthiş, çarpıcı ve sarsıcı bir duygu.”

***

07.09.2015

Sevgili canlar, değerli dostum Adil,